Senin Rabbin Ne Güzel Bir Rab
 

Büyük âlim ve arif zatlardan Abdullah b. Mübarek (k.s), aynı zamanda yiğit bir insandı. Bir defasında bir kafir ile teke tek vuruşuyordu.

Kâfirin dua zamanı geldi; dinine göre ibadetini yapmak için Abdullah b. Mübarek Ten biraz mühlet istedi; o da müsaade etti. Anlaşmaya göre, ibadetini bitirince vuruşmaya devam edecekti.

Kâfir güneşe tapan birisiydi. Güneşe doğru secde edince, Abdullah b. Mübarek gayrete geldi, adamın üzerine saldırıp kılıçla boynunu vurmak istedi. Biraz ileri doğru hareket edince, boşluktan bir ses işitti.

Biri,' Verdiğiniz sözde durun; şüphesiz herkes verdiği sözden sorumludur'' (İsra17/34) ayetini okuyarak onu uyardı. Abdullah b. Mübarek hemen geri çekildi. Adam işini bitirince, İbnu Mübarek'e, '' Niyetlendiğin işten niçin vazgeçtin?'' diye sordu.

İbn Mübarek, işittiği sözü söyledi. Adam,''Gerçekten benim için seni böyle uyardılar mı? '' diye sordu. Abdullah b. Mübarek ,''Evet uyarıldım'' dedi.

Bunu işiten adam,'' Senin Rabbin ne güzel bir Rab; bir düşmanı için dostunu uyarıyor!'' dedi ve İslâm' a girdi. Abdullah b. Mübarek ' talebelik yaptı. Güzel de bir müslüman oldu.