Tam bir araştırma yapılacaksa, bütün islami dokümanların, nakillere sadakat ölçüsünde hepsi zikredilmelidir. Hazreti Aişe annemizin ilk Müslümanlardan olması, [risaletten sonra İslam dini oluştuğuna göre,] onun irade beyanında bulunduğu yaşta olduğunu gösterir. Yani risaletin ilanı esnasında en az 5 yaşında olmalıdır ki, ilk Müslümanlardan sayılabilsin. Risaletten 13 sene sonra hicret gerçekleşmiş ve hicretten de 16 ay sonra evlenme olmuştur.
Buradan, 5+13=18 yaş
18 yaşında iken hicreti yaşamış ve yaklaşık 1.25 yıl kadar sonra evlenmiştir. Dolayısıyla evlilik yaşı, 19 yaşından birkaç ay alarak kesinleşmiştir.
֎ Hazreti Aişe annemizin ablası Esma Radiyallahu Anha, hicretten 27 yıl önce doğmuştur. Hazreti Aişe ile Esma Radiyallahu Anha arasındaki yaş farkı 10 olarak nakledilmiştir. (Kaynak aşağıdadır.) Hazreti Aişe annemizin hicret yılındaki yaşı : 17 olmaktadır. Hicretten 16 ay sonra Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vessellem Efendimiz ile evlenmiştir.
Kamer suresi hakkında bir rivayet veren de Hazreti Aişe annemizdir. Kamer suresinin inişi zamanına şahit olarak rivayette bulunmuştur. Bu surenin ise, hicretten 5 sene önce nazil olduğunu hadis ve siyer uleması beyan etmişlerdir. (Hazreti Aişe annemiz, bu sure nazil olduğunda 12 yaşındadır.) İbnü Abbas Radiyallahu Anh, “bu ayet-i Kerime ile Bedir Harbi arasında yedi sene vardır” demiştir. Hazreti Aişe annemizin evliliği, Bedir harbinden sonra olmuştur.
12 + 7 = 19 yaşından gün almaktadır.
Hazreti Aişe annemizin evlilik yaşı 19 yıldan birkaç ay alarak 18 tam yıldır.
Öyleyse Buhari’deki 9 yaşında evlenme ne oluyor?
İslamın güvenilir kaynaklarına göre Hazreti Aişe validemiz, 18 yaşında Peygamber Efendimizle evlenmiştir. Yani İslam kaynakları, Hazreti Aişe annemizin 18 yaşında Hazreti Peygamber ile evlendiğini bize bildiriyor. Peki ateistlerin kaynağı nerede? Aynı İslami kaynaklar, Hazreti Aişe annemizin evlenme yaşı olarak 18 ve 9 yaşını veriyorsa, bütün islami kaynaklar doğru olarak kabul edildiğinden 18 yaş ve 9 yaş tabirleri,
Adet görülen yaş + evlilik yaşı = Tüm yaşı
Formülünü doğrulamaktadır.
9 + 9 = 18 yaş.
Dolayısıyla Buhari’nin 9 yaş naklini de, 18 yaş sonucunu da, bu örfi durum doğrulamaktadır.
Yani İslam erken dönemlerinde kadınların yaşı, adet gördükleri yaştan itibaren sayılırdı.
Tüm kaynaklar İslamidir ve hepsi de Ahmet Mahmut ÜNLÜ’nün AİŞE Radiyallahu Teala Anha Validemizin Evlilik Yaşı isimli risalesinden (düzine kadar kaynak listesi bulunmaktadır) alınmıştır.
İslam’ın ilk 300 yılı mezhepsiz ve karanlıktı diyenlere şu tabloyu gönderiniz :

֎ Bir utanmaz densiz bir ateist, Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vessellem’in “hadis-i Şeriflerinde [Adet görülen yaş + evlilik yaşı = Tüm yaşı] formülü anlatılmamış ki, anlatması gerekir” diyor. Ben de ona şöyle diyorum :
Atatürk’ün söylev ve demeçlerinde, “öğretmen tayin hakkı” ve ayrıntıları konu olarak yer almıyorsa, bu, T.C. Kanununda “öğretmen tayin hakkı” ve ayrıntıları konu olarak geçmiyor, anlamına GELMEZ. Yani [Adet görülen yaş + evlilik yaşı = Tüm yaşı] örfi kuralının hadislerde geçmemesi, uygulanmadığı anlamını taşımaz.
SON SÖZ
Herhangi bir olgu eleştirilecekse, bir ölçünün temel alınması zorunludur. Neye göre eleştiriyorsun? Tarafsızlık ya da objektiflik kılıfı içinde yapılan eleştirilerin neye dayanılarak yapıldığı sorulmalıdır. Her halükarda insanların dünyevi konularda bitaraf değil bertaraf değil, bir taraf olmasının zorunluluğu vardır. Düşünmek, taraf olmaktır.
Ben şu olguyu hoş karşılamıyorum denildiğinde, neye göre hangi temeli esas alarak hoş karşılamıyorsun diye sormak gerekir. Cevap da şöyle olmalıdır : dini inanışıma göre hoş karşılamıyorum ya da ahlaki ya da siyasi görgüme göre hoş karşılamıyorum gibi….
Neye göre yanlış? Insana göre. Ama öteki insana göre de senin görüşün yanlıştır. Vahye iman sorunu olan insanlar bu çıkmazda boğulur.
Hazreti Peygamberin genç yaşta bir kadınla evlenmesine haşa sapıklık diyenler, hangi temeli esas almaktadırlar? Hindistan'da bir kadına çok erkekli evlilik vardır ve bu durum otoktan - yerli durum olarak doğaldır. Guam'da bakire bir kızın evlenmesi yasaktır ve bu kural o yöre için normdur. Her yöre için değişik normlar varken, ateistlerin dinsizlerin yani temelsizlerin nakilsizlerin, neye dayanarak Hazreti Peygamberi sapıklıkla itham ettiği sorulmalıdır. Mutlak doğrunun akıl olduğunu kabul edenler, hangi hakla başka bir kültürün yapısını eleştirme yetkisine sahiptir?
İslam düşmanları Ebu Lehep ve Ebu Cehillerin bile saldırmadığı , hakkında bir açık bulamadığı, ‘Hz. Muhammed ile Hz. Aişe'nin izdivacı' konusunda, insanların yapması gereken sadece susmak ve saygı duymaktır.














Ağaç şeklinde