ForumAdasi.Com

ForumAdasi.Com (https://www.forumadasi.com/)
-   Kendi Kaleminizden (https://www.forumadasi.com/kendi-kaleminizden/)
-   -   SiyahSancaktaR Ve HayaT (https://www.forumadasi.com/kendi-kaleminizden/16005-siyahsancaktar-ve-hayat.html)

SiyahSancaktaR 31 Mart 2023 11:38

SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatühü....

Bu aciz günahkar cahil de acizane bir şey karalamak istedi

Haddi olmadan kusuru olursa affoluna

Cahil halimizle elimizden ne gelirse

Anlamayan-anlayamayan akıllar vardır..ama hiç görmedim ki, anlamayan gönül olsun....
Her gönülün anlayacağı bir dil vardır...Gönüllden gönüle ortak diller vardır...

Bir temizlik işçisine "kolay gelsin" demek, gönlüne hitaptır..anlar o "dilimi" Sabahın erken saatlerinde ekmeğinizi almaya giderken, yoldaki yabancıya! "selam" demek, gönlüne hitaptır...anlar o...
Frıncıya "teşekkür etmek" gönlüne hitaptır....anlar o....sokakta tabancasıyla oynayan bir çocuğa "ah!vuruldum" numarası yapmak, onun gönlüne dildir..
"Gönülden gönüle pencere vardır, konuşmadan da söylenecek söz vardır" sıcak bir tebessüm, samimi bir gözyaşı....
Gönüllere yol vardır, yollar gide-gide aşınmasa da o yolda "aşınmak" ne hoştur...


Velhasıl kelam; insanlar vardır, hiç tanımadığımız insanlar...gönüller vardır çok tanıdık!
Makbul olmaz bazen mürekkep yalamışlık, gönlün eşinde kalınmışsa...
Ve işte, gönüllere bir kapı, gönüllere pencere...
Ve işte "mürekkep lekesi" bacası tüten sıcak gönüllere, közlenmiş gönüllere, kül olmuş gönüllere, gonca gönüllere...."Yeter ki gönlünüz olsun"


Gönüller hoş olsun...

Hürmetlerimle...

SiyahSancaktaR 31 Mart 2023 11:39

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
BEN bana çok şey öğrettim...

Bunlardan bir çok mutluluklar, tatlar devşirdim...

BENle amansız savaşlar yaşadım...

Zaferleri yaşadım...

ama bir çok yenilgilerde tattım.

Kaoslar, çıkmazlar, tıkanmalar, acılar, hüzünler yaşadım. Mutluluklar ise sadece çok kısa ANlarda kaldı.

Dünya, toplum, tarih zindanlarından hiçbiri bana BEN zindanından daha ağır, çetin gelmedi..

BENim BENden çektiğini kimseden çekmedi.

SiyahSancaktaR 31 Mart 2023 11:39

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
"bakışım sarfetmiyor içimdeki kederi.

bu rüzgâr ruhumun yabancısıymışım gibi durduğum bu rüya...

hazır değilim oysa külümden

bir gülle çıkmaya...

yüküm yok sözümden başka..."

SiyahSancaktaR 31 Mart 2023 11:39

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
daha yeni yuttum göz yağmurunu
inan çok aşkım var sende bekleyen
hüzün düşüyor iskeleden
doğuda akşam
ömrümü topARlasam bir vuslat etmiyorum
hangi âşığa sorsam cevabı hazan
leyla ihânet diyor mecnun imtihan

SiyahSancaktaR 31 Mart 2023 11:39

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Kendime giderken içimi dağıtmış biriyim

yani bıraktıklarınızla beslenen kuş

bembeyaz karın üzerinde bembeyaz bir düş

gelinciğin rengidir öyküm

çığlığı martının baharını yutmuş

kendinden çıkışlarını ihanetiyle geciktiren derviş

bilirsiniz
her dervişin zikrinde bir çocuk vardır haylaz

ve her çocuğun uykusudur biraz da hüzün

ellerimi yaktım su içerken

yeryüzümde gökyüzü yaraları!

bir savaş durumunun söz diziminde

bütün korkularım

rüyalarım bütün

aşkın elifte kanayan yarası

sırtımda bir başkasının duası

İnni Küntüm Minezzalimin...

SiyahSancaktaR 01 Nisan 2023 09:04

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Bi/çare
Sen sevdiklerini kollarsın,
İbrahim gibi teslim olamasam da Sana gülşene çevir yangınlarımı,
Eyyuba musallat olan kurtlar kalbimi kemirirken
Yunus kulun gibi karanlıklarda bırakma beni,
Dilim kendime zulmettimlerle inlerken
Belki tutarsın diye kaldırıyorum kirinden utandığım ellerimi:
Sensin Kadir, kudret Senin
Sensin Rahim, rahmet Senden,
Aziz Sensin, Ğafur Sen
ve
Ya Latif !
Ben bana yetemem, bana yet/iş lütfen

Kraliçe 03 Ocak 2024 10:54

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Güzel mısralar emeğine sağlık...

SiyahSancaktaR 03 Ocak 2024 11:02

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

Kraliçe kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174042)
Güzel mısralar emeğine sağlık...

Teşekkür ederim...

nesimsek 03 Ocak 2024 14:17

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

SiyahSancaktaR kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174046)
Teşekkür ederim...

Bazen gönülden akar gider satırlar,
Kendi kendine akarken bazı gönüllerde boşluk bırakır, bazı gönüllerde boşluk doldurur...
Güzel dizelerinizin altına umarım yakışır,
Baki selam ve sevgilerimle...

Güle Ne Oldu?

Ömrünü uçarak yürüyen gönlüm
Dönümsüz girdiğin yola ne oldu?
Her taşın altına sokup elini
Sebepsiz kırdığın kola ne oldu?

Dünyaya tamahın biter mi sandın?
Pervane günahın yanar mı sandın?
Hayrın hasenatın yeter mi sandın?
Gönülsüz verdiğin pula ne oldu?

Nefis galip geldi düşünce acze
Akıl firar etti fikirler hacze
Kırdığın gönül’e yetmedi ecza
Yargısız yerdiğin kula ne oldu?

Gönül bahçesine girdiğin sabah
Seher yellerine kattığın günah
Bastığın yerlerde ezdiğin mubah
Dikensiz derdiğin güle ne oldu?

Yürekten çıkardı hoş latifeler
Yazdıkça dolardı boş sahifeler
Dönerdi ağzında coş kelimeler
Kemiksiz gördüğün dile ne oldu?

Kaybolmazdı sende dururdu sabır
Hak yola gidende kururdu kibir
Kazmayı bedene vururdu kabir
Ümitsiz ördüğün çile ne oldu?

Taş olur oturur senden çıkan söz
Baş olur götürür özden bakan göz
Yaş olur bitirir gözden akan köz
Dumansız sardığın yele ne oldu?

Verdiğin sözlerden caydıysan madem
Bin ömürler yetmez saydıysan matem
Kaç milyar insanı bildiysen Âdem
Amansız yorduğun köle ne oldu?

28.08.2009
Necati ŞİMŞEK
Ankara

SiyahSancaktaR 03 Ocak 2024 14:23

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

nesimsek kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174064)
Bazen gönülden akar gider satırlar,
Kendi kendine akarken bazı gönüllerde boşluk bırakır, bazı gönüllerde boşluk doldurur...
Güzel dizelerinizin altına umarım yakışır,
Baki selam ve sevgilerimle...

Güle Ne Oldu?

Ömrünü uçarak yürüyen gönlüm
Dönümsüz girdiğin yola ne oldu?
Her taşın altına sokup elini
Sebepsiz kırdığın kola ne oldu?

Dünyaya tamahın biter mi sandın?
Pervane günahın yanar mı sandın?
Hayrın hasenatın yeter mi sandın?
Gönülsüz verdiğin pula ne oldu?

Nefis galip geldi düşünce acze
Akıl firar etti fikirler hacze
Kırdığın gönül’e yetmedi ecza
Yargısız yerdiğin kula ne oldu?

Gönül bahçesine girdiğin sabah
Seher yellerine kattığın günah
Bastığın yerlerde ezdiğin mubah
Dikensiz derdiğin güle ne oldu?

Yürekten çıkardı hoş latifeler
Yazdıkça dolardı boş sahifeler
Dönerdi ağzında coş kelimeler
Kemiksiz gördüğün dile ne oldu?

Kaybolmazdı sende dururdu sabır
Hak yola gidende kururdu kibir
Kazmayı bedene vururdu kabir
Ümitsiz ördüğün çile ne oldu?

Taş olur oturur senden çıkan söz
Baş olur götürür özden bakan göz
Yaş olur bitirir gözden akan köz
Dumansız sardığın yele ne oldu?

Verdiğin sözlerden caydıysan madem
Bin ömürler yetmez saydıysan matem
Kaç milyar insanı bildiysen Âdem
Amansız yorduğun köle ne oldu?

28.08.2009
Necati ŞİMŞEK
Ankara

Üstadım benim gibi aciz cahilin sayfasını kıymetli satırlarınla şereflendirdin çok teşekkkür ederim yürekten yüreğine sağlık...

nesimsek 03 Ocak 2024 14:30

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

SiyahSancaktaR kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174066)
Üstadım benim gibi aciz cahilin sayfasını kıymetli satırlarınla şereflendirdin çok teşekkkür ederim yürekten yüreğine sağlık...

Estağfurullah,
Forumlarda artık eskisi gibi fikirler paylaşılmıyor çoğunlukla,
Ürettiklerimiz değilde başkalrının ürettiği şeyler paylaşılıyor,
Çok güzel yazan arkadaşlar var, karşılıklı fikirlerin paylaşılması okurken ayrı haz veriyor.
Bu tür yazıları okumayı seviyorum, forumlara da bu yüzden naçizane yazdığım şiirlerimi gönderiyorum.
Paylaşımcıyım fakat kendi ürünlerimi paylaşıyorum.
Sizi de bu yüzden takip ediyorum, üretmeyi ve paylaşmayı seviyorsunuz diye anlıyorum yazdıklarınızdan, yanılıyor muyum?

SiyahSancaktaR 03 Ocak 2024 14:33

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

nesimsek kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174067)
Estağfurullah,
Forumlarda artık eskisi gibi fikirler paylaşılmıyor çoğunlukla,
Ürettiklerimiz değilde başkalrının ürettiği şeyler paylaşılıyor,
Çok güzel yazan arkadaşlar var, karşılıklı fikirlerin paylaşılması okurken ayrı haz veriyor.
Bu tür yazıları okumayı seviyorum, forumlara da bu yüzden naçizane yazdığım şiirlerimi gönderiyorum.
Paylaşımcıyım fakat kendi ürünlerimi paylaşıyorum.
Sizi de bu yüzden takip ediyorum, üretmeyi ve paylaşmayı seviyorsunuz diye anlıyorum yazdıklarınızdan, yanılıyor muyum?

Dediğinde haklısın Üstadım özgünlükten çok uzaklaştık maalesef...

Ben çok severim sizin gibi kıymetli yazarları takip etmeyi..

Estağfirullah benim ki cahilce karamalar sadece haddime değildir asla...

SiyahSancaktaR 03 Ocak 2024 16:30

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Akşam oldu gene karanlık çöktü gökyüzüne.
Gelirsin diye bekledim camın önünde
Bu seferde gelmedin!
Canım acıyor yokluğunda
Hayat manasız sen yokken yanımda

Yitik,buruk biri oldum senden sonra
Bekledim gene camın önünde
Bu seferde gelmedin!
Yokluğunda şu camın önündeki
Menekşeler dost oldu bana
Hepsine seni anlattım
Dinlediler beni öyle sessi(Z)ce

Bekledim seni gene camın önünde
Ama gelmedin gelmedin (işte)
Sende sevdin beni delic(E)
Sende sevdi(N) ...
Yoksa ben sevmeni (mi) istedim
Sevdiğini (mi) zannettim
Yoksa yoksa
Hiç sevmedin (mi?)

Birgün geliceksin diye ocakta çayı hep hazır ettim,
Sevdiğin kurabiyeleri hergün taze taze sabırla yeniden pişirdim
Seni kapıda karşılamak için hep bu tahtaları eskimiş camın önünde
Bekledim durdum sabaha kadar!!!
Arada gözlerim (yenik) düştü uykuya o zamanlarda rüyamda gelişini görüp aniden uyandım
Ardındanda kendime kızdım ya ben uyurken geldiyse diye
Yokum sanıp gitti (mi)diye düşünüp kendime kızdım
Ben hep seni bekledim (birgün) geliceksin diye

Hiç vazgeçmedim ama sen hiç gelmedin....................
Gün batımını yanlız başıma menekşelerim ve bir fincan kahve eşliğinde seyre daldım
Ama seninleyken aldığım keyfi hiç alamadım.
Yoksun........peki nerdesin(?)
Nasılsın(?) başkasımı var hayatında unuttun mu beni(?)
Niye gelmiyorsun(?)
Ben bekliyorum seni hep bu camın önünde ama sonunda saadet yok hep hüsran...
Gelsen bir kez dahi olsa görsem seni
Baksam o güzel gözlerine son kezde olsa
Bir kez daha duysam kokunu
Ahhhh bir gelsen
Ama bilirim gelmezsin gelmeyeceksin.....


Dayanamıyorum artık hasretine tutunacak bir dalım kalmadı
Eritti tüketti sevdan beni
Yokluğun ilmek olup dolandı boğazıma
Taşıyamıyorum bedenimdeki bu acılı ruhu!
Vaktim geldi sanırım

Ayaklarım buz gibi oluyor üşümeye başladım
Sen gelmiyorsun bekliyorum
Artık gelsen ne faydası var!!!
Çünkü vakit tamam........
Almaya geldiler beni
Bekledim seni ama gelmedin keşke gelseydin

Ama perde kapanıyor artık son sahne..........
Şimdi ben gidiyorum(!)

SiyahSancaktaR 03 Ocak 2024 16:31

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
'Ruhumu Gömdüm Yağmurlarımın Topraklarına''

ama yine de ıslanmasın istiyorum

o ıslandıkça ben üşüyorum...

üşüme ruhum daha çok ıslanacaksın nasılsa

daha çok vefasızlıklar yaşayacaksın üşüme

daha çok için de sonbahar yağmurları yağacak

daha çok vuracak sana tokatını yağmur damlaları

daha çok kanayacak yağmur elerinde

daha çok anlamayacak seni kimseler

üşüme ruhum sen su'sun

sızıyı gideren su

suyun sızladığını kimse bilmez

seni de kimseler bilmeyecek

üşüme yağmura tutulmuş ruhum

üşüme...

SiyahSancaktaR 04 Ocak 2024 10:40

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Ağrıların başıma dem vurduğu bir sırada ayaklarım yolların sırtını kaşır oldu. Adres kâğıdım yok elimde. Her yol ayrımında kendime sağ tarafları seçtim sol yanımdaki sızıyla. Hep sağ tarafa yöneldim kesişen yolların oluşturduğu karmakarışık kavşaklardan. Nereye giderdi bu yolun sonu bilmiyorum.

İlerledikçe çevremdeki nüfus azalıyor. Sesler kayboluyor. Sadece susuşları duyuyorum. Yolların düz olmasının suretime yüklediği kıvrımlarla yol-alıyorum ve tek başınalığımı çarpıyor yüzüme rüzgârın getirdiği esinti.

Az ilerde bir minare yükseliyor. Camiye doğru koşuyorum bir yudum su dilenmek için. Dudaklarım kuruyup yapıştı kalbime. Ayaklarım nereye götürürse bedenimi oraya yöneliyorum; biçare. Düşüncelerimi erteledim bir süreliğine. Kelepçe vurdum her birine.

Yavaş yavaş avluya doğru götürdü beni adımlarım. Merdivenlerden çıkarak ulaştım secde-gahlara. Ve işte cami halılarının motiflerine düştü yüzüm. Topladım yerden ilmik ilmik tekrar yerleştirdim çehreme yüzümü. Alnımdaki çizgilerde belirmeye başladı hüzün.

Sonra usulca; rahatlatan bir meltem okşadı cami avlusunun kapısının kapanmasıyla beraber yüreğimi. Ebruli bir ümit bırakıldı aniden. Yöneldim sevgiliye; kıbleye döndüm tüm bedenimle. Büyük bir yorgunlukla kaldırdım kollarımı omuz hizasına doğru tekbirle…

Ve Allahuekber dedim sessizce…

Gam yükünü taşıyan belimin ağrılarıyla rükûna vardım. Bir kez daha anladım dertlere hüzün-baz bir hamal olmanın ağırlığını. En güzel eğilişlerin senin önünde olduğunu. Doğruldum usulca bir hareketle. Bir hasreti erirken gördüm gözlerimde. Secdene vardım; alnımı dayadım, ve bıraktım kendimi; öylesine, tek nefeste, aheste aheste…

Tüm sancı ve ağrılarım diner oldu ya da ben hissetmez oldum onları. Hafif bir tebessüm üç beş damla hüzün ve paha biçilemez bir huzurla;

Sübhâne Rabbiyel A'lâ!

Yollar boşaldı yolcular buldu vaha, yolcular gitmesede yollar gider Allah'a...''

nesimsek 04 Ocak 2024 11:39

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

SiyahSancaktaR kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174162)
Ağrıların başıma dem vurduğu bir sırada ayaklarım yolların sırtını kaşır oldu. Adres kâğıdım yok elimde. Her yol ayrımında kendime sağ tarafları seçtim sol yanımdaki sızıyla. Hep sağ tarafa yöneldim kesişen yolların oluşturduğu karmakarışık kavşaklardan. Nereye giderdi bu yolun sonu bilmiyorum.

İlerledikçe çevremdeki nüfus azalıyor. Sesler kayboluyor. Sadece susuşları duyuyorum. Yolların düz olmasının suretime yüklediği kıvrımlarla yol-alıyorum ve tek başınalığımı çarpıyor yüzüme rüzgârın getirdiği esinti.

Az ilerde bir minare yükseliyor. Camiye doğru koşuyorum bir yudum su dilenmek için. Dudaklarım kuruyup yapıştı kalbime. Ayaklarım nereye götürürse bedenimi oraya yöneliyorum; biçare. Düşüncelerimi erteledim bir süreliğine. Kelepçe vurdum her birine.

Yavaş yavaş avluya doğru götürdü beni adımlarım. Merdivenlerden çıkarak ulaştım secde-gahlara. Ve işte cami halılarının motiflerine düştü yüzüm. Topladım yerden ilmik ilmik tekrar yerleştirdim çehreme yüzümü. Alnımdaki çizgilerde belirmeye başladı hüzün.

Sonra usulca; rahatlatan bir meltem okşadı cami avlusunun kapısının kapanmasıyla beraber yüreğimi. Ebruli bir ümit bırakıldı aniden. Yöneldim sevgiliye; kıbleye döndüm tüm bedenimle. Büyük bir yorgunlukla kaldırdım kollarımı omuz hizasına doğru tekbirle…

Ve Allahuekber dedim sessizce…

Gam yükünü taşıyan belimin ağrılarıyla rükûna vardım. Bir kez daha anladım dertlere hüzün-baz bir hamal olmanın ağırlığını. En güzel eğilişlerin senin önünde olduğunu. Doğruldum usulca bir hareketle. Bir hasreti erirken gördüm gözlerimde. Secdene vardım; alnımı dayadım, ve bıraktım kendimi; öylesine, tek nefeste, aheste aheste…

Tüm sancı ve ağrılarım diner oldu ya da ben hissetmez oldum onları. Hafif bir tebessüm üç beş damla hüzün ve paha biçilemez bir huzurla;

Sübhâne Rabbiyel A'lâ!

Yollar boşaldı yolcular buldu vaha, yolcular gitmesede yollar gider Allah'a...''


Yollar uzak yakın hep "O" na gider...
Garip bir ruh halimde gönlümden dökülenler...
Buyurun;



Garip

Gariplikler dolar ömür testime
İçtiğim her günün tasları garip
Bir garip gariplik çöker üstüme
Sabrımı deneyen taşları garip…

Bilinmeyen bir dost çağırır beni
Bilinmeyen yere götürür beni
Bilinmeyen hale düşürür beni
Gözümün akmayan yaşları garip…

Bir yola düşerim, neredir bilmem
Gider ha giderim yorulup yılmam
Vardığım bir yerde oturup kalmam
El gibi ötmeyen kuşları garip…

Durduğum o zaman; birkaç rekâtlık
Çağıran mevtaya olsun rahatlık
Er kişiye niyet ömür salâtlık
Kabir’e girmeyen eşleri garip…

El vururum değer tabuta elim
Gidene duada bağlanır dilim
Gözlerin kapanır son yazar filim
Uykumda gördüğüm düşleri garip…

06.08.2011
Necati ŞİMŞEK
Ankara

Hikayesi:

Cuma namazına epeyce bir vakit varken, iş yerinden çıktık sevgili ve şu anda rahmetli olan Ergün MURAT ağabeyimle...
Aracımız nereye götürürse vakit içinde, oraya kadar gidelim cumayı orada kılalım diyerek...
Ankara İvedikteki iş yerimizden çıktığımız yol, Kızılcahamam Merkez Camiinde son buldu.
Namazdan sonra hiç tanımadığımız birinin cenaze namazını kıldık...
Sonra iş yerine dönerken konuştuklarımız işte böyle satırlara döküldü...
Belki tanımadığımızı zannettiğimiz o 'er' kişi helallik için çağırdı bizleri...
Belki Ergün Ağabeyi çağırdı, beni şoför olarak kullandırttı...
Bilemiyoruz...
Hikmetinden sual olunur mu?
Mevla rahmet eylesin, tanımadığımız o 'er' kişiye ve bütün Ümmed-i Muhammedin rahmet bekleyenlerine...

SiyahSancaktaR 04 Ocak 2024 12:08

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

nesimsek kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174164)
Yollar uzak yakın hep "O" na gider...
Garip bir ruh halimde gönlümden dökülenler...
Buyurun;



Garip

Gariplikler dolar ömür testime
İçtiğim her günün tasları garip
Bir garip gariplik çöker üstüme
Sabrımı deneyen taşları garip…

Bilinmeyen bir dost çağırır beni
Bilinmeyen yere götürür beni
Bilinmeyen hale düşürür beni
Gözümün akmayan yaşları garip…

Bir yola düşerim, neredir bilmem
Gider ha giderim yorulup yılmam
Vardığım bir yerde oturup kalmam
El gibi ötmeyen kuşları garip…

Durduğum o zaman; birkaç rekâtlık
Çağıran mevtaya olsun rahatlık
Er kişiye niyet ömür salâtlık
Kabir’e girmeyen eşleri garip…

El vururum değer tabuta elim
Gidene duada bağlanır dilim
Gözlerin kapanır son yazar filim
Uykumda gördüğüm düşleri garip…

06.08.2011
Necati ŞİMŞEK
Ankara

Hikayesi:

Cuma namazına epeyce bir vakit varken, iş yerinden çıktık sevgili ve şu anda rahmetli olan Ergün MURAT ağabeyimle...
Aracımız nereye götürürse vakit içinde, oraya kadar gidelim cumayı orada kılalım diyerek...
Ankara İvedikteki iş yerimizden çıktığımız yol, Kızılcahamam Merkez Camiinde son buldu.
Namazdan sonra hiç tanımadığımız birinin cenaze namazını kıldık...
Sonra iş yerine dönerken konuştuklarımız işte böyle satırlara döküldü...
Belki tanımadığımızı zannettiğimiz o 'er' kişi helallik için çağırdı bizleri...
Belki Ergün Ağabeyi çağırdı, beni şoför olarak kullandırttı...
Bilemiyoruz...
Hikmetinden sual olunur mu?
Mevla rahmet eylesin, tanımadığımız o 'er' kişiye ve bütün Ümmed-i Muhammedin rahmet bekleyenlerine...

Mevlam Rahmet eylesin o güzel insana...

Yüreğine sağlık değerli Üstadım varolasın yine şereflendirdin bu cahili..

Kraliçe 04 Ocak 2024 12:41

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

SiyahSancaktaR kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174066)
Üstadım benim gibi aciz cahilin sayfasını kıymetli satırlarınla şereflendirdin çok teşekkkür ederim yürekten yüreğine sağlık...

Ya olur mu öyle Sancaktar kendini hafife alma

SiyahSancaktaR 04 Ocak 2024 12:46

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

Kraliçe kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174167)
Ya olur mu öyle Sancaktar kendini hafife alma

Hakikat öyle kankam ..

Kraliçe 04 Ocak 2024 12:46

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

SiyahSancaktaR kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 174168)
Hakikat öyle kankam ..

Yine kankaya döndük

SiyahSancaktaR 16 Ocak 2024 10:28

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Vazgeçtim artık..

Ne yürek dayanır artık
yoklugunun acısına
Ne de güneş dogar,
umutsuz günün sabahına
Ayrılık acıtsada içimi
bir kor gibi...
Sensizlik ;
sessizlik gibi suskun ,çaresiz
Katlanılması zor ..
Vazgeçtim tüm sevdalardan
Tek Senden geçemedim..
Vazgeçtim! tüm sevdiklerimden Sen olmayınca
Ve Vazgeçtim kendimden...
Artık yoktun sen
Artık yoksun sen..
Ve yoklugun sardı hertarafı istemesemde
Kelimeler kifayetsiz artık
Diller çaresiz,
Gözler nemsiz,
Yürekler sessiz,
Ve ben sensiz....
Sen kimsin?
Sen nesin ?
bilmiyorum...
Ama
Ben vazgeçtim artık....

SiyahSancaktaR 09 Temmuz 2025 10:45

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Can a ıraksak, canan nerde?
ne garib;
buralarda terk edilen ile terk eden bir.
ya "bir olan"a vefa ne alemde!

-ı-
buralarda, bir "terkedilmişlik" seziliyor.
bir terk eden ; vefayı katleden ,
bir de terk edilen; mazlum, mahsun, vefası katledilen.
buralarda bir hüzün seziliyor şimdilerde ;
bir yorgunluk , umutsuzluk, çaresizlik.
mavisini yitirmiş yaşamak ; sema gri,
toprak , yağmura hasret , yağmur özü olan suyun arayışında
su, özü olduğu insandan şikayetçi ;
özü su olan, suyun katili şimdilerde..
buralarda bir "terkedilmişlik"seziliyor!

-ıı-
buralarda bir "sevgisizlik" seziliyor
hakiki aşıklardan söz edilmez olmuş;
karın doyurmak için yazılan sevgi sözleriyle
doymaya çalışıyor, sevgiye aç yürekler.
yok yok! yürekler tanımamışlar,
mutlak sevdayı yüreklerine azık eyleyip yemeden doyanları,
halden anlayıp, hal diliyle her şeyi anlatanlar, tanıtılmamış buralarda
"rıfk" hiç kimsenin sıfatı olmamış ;
"güzel" hiç karşılığını bulmamış ; yetim kalmış
buralarda hiç kimse "kardeş" olmayı teklif etmemiş
annesinin evladından başkasına,
buralarda bir "sevgisizlik"seziliyor!

-ııı-
buralarda bir vazgeçmişlik seziliyor;
her niyazın hemen bekleniyor karşılığı , niyazda ısrarcı olmanın,
acziyeti derin yaşamanın gerekliliği tartışılır olmuş.
şartlar değiştiği vakit , sevginin rotası değişivermiş ,
bir menzil seçmez olmuş artık insanlar
ahsen, hatrına fedakarlık yapılan değilmiş ;
güzeller hatrına yaşanır olmuş alem;
güzellerin hatrına söz eylenir; saz çalınır olmuş
buralarda birden vazgeçmişlik seziliyor!

-ıv-
buralarda bir "şükürsüzlük" seziliyor;
insanlar, teşekkür etmez olmuşlar birbirlerine;
herkes başarıyı , kendinden bilir olmuş
bundandır ki nimet, fark edilmez olmuş;
nimeti sahiplenmiş olanlar , şakir kelimesini sahiplenmemişler,
şakir halktan ırak düşmüş, kuytu köşeleri mekan bilmiş!
nimetin sahibini fikredene de, sual soran kalmamış;
fikreden, yüreğinde yaşar olmuş marifet makamını,
marifete iltifat eden kalmamış!

-v-
buralarda bir kararsızlık seziliyor
zihinler , med-cezirler yaşar her eyyam-ı biyzde
yürekler hep öteleri özler ;
ama ayaklarının bağlandığı kürenin, kurşundan olduğunu unutur olmuş
yürekler , özgürleşmeyi diler;
ama kendi dünyasının sınırlarını , birilerinin çizmesini bekler.
birin müjdelediği inşirahı dilerken diller,
birilerinin hatrına yaşanır hayatlar.
buralarda bir kara(rsız)lık seziliyor..

-vı-
buralarda bir terkedilmişlik !seziliyor;
terk edenler , yeni terklere hazırlanırken
terk edilenler, acıyı boğazlarındaki düğümlerde hıfzederler;
hesapta şahidlik etsin diye
terk edilenler ,rahatça ağlayamaz buralarda
çünkü "sebepsiz ağlanmaz (!)"
.
buralarda özü terk ediş seziliyor;
oysa özüyle dost olanlar, hiç yüreklerini terk etmemişti;
çünkü özle dost olmak, yüreği "amir"eylemeyi gerektiriyordu,
özle dost olmak, yürekle söz birliğine varmayı gerektiriyordu.

-vıı-
buralar çok garip; buralar, insana ırak!
cana ırak!
canana ırak!
buralarda "yolcu" olmak gerek!
ve artık demir almak gerek!
..
mola bitti; ama "can" sıkıldı!

SiyahSancaktaR 09 Temmuz 2025 13:32

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
İnsan bekleyendir...
Farkında olmadan bekler o.
Bilerek bekler.
Birlikte bekler.
Yapayanlız bekler.
Beklediğinin kim olduğunu bilerek bekler.
Beklediğinin kim olduğunu bilmeden bekler.
Bekleyenleri bekler ve beklenmek ister...

therealaykut 09 Temmuz 2025 22:30

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

SiyahSancaktaR kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 215948)
İnsan bekleyendir...
Farkında olmadan bekler o.
Bilerek bekler.
Birlikte bekler.
Yapayanlız bekler.
Beklediğinin kim olduğunu bilerek bekler.
Beklediğinin kim olduğunu bilmeden bekler.
Bekleyenleri bekler ve beklenmek ister...

Güzel yazmışsınız..
En kötüsüde belirsizliktir.. :)

SiyahSancaktaR 09 Temmuz 2025 23:43

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Alıntı:

therealaykut kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı (Mesaj 216066)
Güzel yazmışsınız..
En kötüsüde belirsizliktir.. :)

Sağolasın kardeşim benim eksik olma :)

Agatha 09 Temmuz 2025 23:48

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Gönlüne sağlık abicim <3

therealaykut 10 Temmuz 2025 00:05

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Kaleminize emeğinize sağlık.

SiyahSancaktaR 10 Temmuz 2025 13:20

Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
 
Yaslandım Kendime
/ardımda bana yaslanan yürek!
artık kime yaslana/
yaslandım kendime,
k/arlanan gecede, üşürken ellerim
muhasebemin ağırlığında terledim;
ne de yalnızmışım meğer,
ağlamak ne de çok yakışırmış sîmama,
sevmek yüreğime.

yaslandım kendime,
adımlarım geri sayarken fütursuzca
korkularımı bağladım içimdeki zindana,
cesaretimin yaralarını sarıp yola sevdalandım.
ağzımda aşkın acımsı tadı,
zihnimin kuyularında Yusufun sevme sanatı,
terliyorum ayazda; ateşim içimde!

yaslandım kendime,
tâ derûnumu vuran notaların söze dokunan tınısında,
söze dokunan her yüreğin içimde bıraktığı izle,
kendime teselliler verdim, omuz oldum kendime
belimi bükmesin diye hazan,
süpürdüğüm yapraklar yüreğimin meyveleri olmasın diye.
yaslandım kendime,
içimin yakarışını dinleyeyim diye.

yasladım kelimelerimi can evime
dualarıma,
sustum!
ve
öldü(m) kelimeler(imle)!
/ölmek yakıştı bana/


Saat: 01:03.

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı kullanılmaktadır.