Sırtında bir kabuk (kavkı) vardır. İç organları bu kavkının içindedir. Başı, bacakları ise, kavkının dışında kalır. Salyangoz ot yiyerek beslenir. Ağzının içinde, alt dudağına bağlı üzeri törpü gibi pürtüklü bir dili vardır, bununla otları ufalayarak yutar. Salyangozun alnında ikisi uzun, ikisi kısa dört duyarga bulunur. Uzun duyargaların ucunda gözler, kısa duyargaların ucunda da dokunma organları vardır. Salyangoz, bir tehlikeyle karşılaşınca, bunları bir eldiven parmağı gibi, içeriye çeker.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Salyangozun ayağı geniş, yayvan bir et parçasıdır. Bizim «sümük» dediğimiz o sümüksü, yapışkan madde hayvanın yürümesini, tutunmasını kolaylaştırır. Ayağın üzerini örten deri, kabuğun içine girdikten sonra, kendi üzerine bükülerek, bir örtü meydana getirir. Buna manto (örtenek) denir. Hayvanın kabuğu da bu örteneğin salgısından meydana gelmiştir. Kabuğun kıvrımları arasında bir boşluk vardır. Bu boşluk, akciğer işini görür. Suda yaşayan türlerinde ise, bunlar solungaç biçimini almıştır. Salyangozun yüreği de kabuğun içindedir. Kabuğun en büyük kesimini ise, karaciğer kaplar.
DAKİKADA İKİ METRE YÜRÜR
Salyangoz yumurtayla ürer. Dişi hücreler de, erkek hücreler de aynı hayvanda bulunur. Yalnız, yumurtalar ancak iki ayrı hücrenin birleşmesiyle döllenir. Hayvan toprakta 8-10 cm. kadar bir çukur açar; inci büyüklüğündeki yumurtalarım bunun içine bırakır. Yumurtadan çıkan salyangoz yavruları analarına benzerler. Başlangıçta kabukları yumuşaktır. Sonradan, salgılanan kireçle, sertleşirler.
Salyangoz kuraklıktan çok korkar. Sıcaklarda gizlenerek, güneşten korunmaya çalışır; yalnız geceleri ortaya çıkar. Kışın da, kabuğunun içine çekilip, kış uykusuna yatar. Salyangoz da, kaplumbağa gibi yavaşlığıyla ünlüdür. O kadar yavaş ilerler ki dakikada ancak 2 metre yol alır.