İlişkiler her zaman kolay yürümüyor, özellikle hayatın yükü omuzlara bindikçe. İş, çocuklar, aile, ev derken çiftler birbirine vakit ayıramaz hale gelebiliyor. İşte tam da bu yüzden terapistlerin sıkça önerdiği 2-2-2 kuralı devreye giriyor. Bu kurala göre belirli aralıklarla planlanan kaliteli zaman, ilişkinin dinamiğini korumanın anahtarı olabilir. Peki bu kural nasıl uygulanıyor ve gerçekten fayda sağlıyor mu? Bakalım!
Peki, nedir bu 2-2-2 kuralı?
Basitçe anlatmak gerekirse bu kural, her iki haftada bir randevuya çıkmayı, her iki ayda bir hafta sonu kaçamağı yapmayı ve her iki yılda bir birlikte bir haftalık tatil planlamayı öneriyor. Üçlü formül, ilişkinin sadece rutinlere değil birlikte geçirilen nitelikli zamana da yer açmasını amaçlıyor.
Terapist Gabriela Reyes’e göre bu yöntem, ilişkiyi öncelik sırasında hep üstte tutmanın yollarından biri. Uygulaması da zor değil, önemli olan bu anları programlı ve bilinçli şekilde hayatın içine yerleştirmek.
İşe yarıyor mu ki?
Yıllardır çiftlerle çalışan terapistlere göre yanıt net, yani evet! Planlı zaman dilimleri, ilişkide iletişimi artırıyor ve çiftlere güvenli ilişki ortamı sağlıyor. Özellikle kaliteli zamanın altı çiziliyor; evde iş ve çocuklar arasında geçirilen vakitten değil; sadece size ait olan, ekransız, telefonsuz, plansız anlardan söz ediliyor. Yalnız gerçekçi olmakta fayda var. Elbette her çiftin zamanı, bütçesi ve imkanları aynı değil. Ama önemli olan bu düzeni birebir uygulamak değil, buna niyet edip kendi koşullarına uygun hale getirmek.
İlk adım olarak bir tarih belirleyip randevuya çıkmak yeterli olabilir. Sonrasında da ayda bir küçük kaçamaklar ya da yıllık izinlerde yapılacak tatillerle süreç genişletilebilir. Bu anları planlarken çocuk bakımı ya da işten izin gibi detaylar da göz önünde bulundurulmalı. Çünkü plan yapılmazsa stres doğabilir, bu da amacın tam tersine dönüşmesine yol açar. Ayrıca kuralı fazla katı şekilde uygulamak da ilişkiyi baskılayabilir. Esneklik, başarının anahtarı diyebiliriz.
Uzmanlar 2-2-2 kuralını zorunluluk gibi değil, yol gösterici olarak görmeyi öneriyor.
Terapiye başvurmadan önce denenebilecek küçük ama etkili yöntem, ilişkide kaybolan yakınlığı yeniden inşa edebiliyor. Tüm mesele, bu zamanı 'yapılacaklar listesi' değil, 'birlikte anı biriktirme' alanı olarak görmekte. Kuralı uygularken aksilikler çıkabilir ama önemli olan niyetin ve çabanın sürmesi. Çünkü ilişkinizi ayakta tutan şey, birlikte geçirdiğiniz o kaliteli zamanlar.
onedio