Homo naledi, muhtemelen kavrayarak tutabiliyordu. C: Wikimedia CommonsYeni bir araştırma, bu türün el yapısının hem tırmanmaya hem de alet yapımı gibi ince motor becerilere olanak sağladığını ortaya koydu. Bu bulgu, insan elinin evrimine dair önemli bir boşluğu dolduruyor ve el sanatları için gerekli olan donanımın, maymun benzeri kavrayışımızı kaybetmeden önce gelişmeye başladığını gösteriyor.“Pek çok kişi, ellerimizin hareket için kullanıldığı bir dönemden, aniden bu yeteneği kaybedip sadece alet kullanmaya geçtiğimizi düşünüyor” diyor çalışmanın yazarı Samar Syeda. “Ama büyük olasılıkla bu geçiş o kadar doğrusal değildi. Muhtemelen inişli çıkışlı bir süreçti ve farklı hominin türleri bu iki davranışı farklı sıklıklarda yapıyordu” diye ekliyor.
Bu tür bir beceri, Homo naledi’nin yaklaşık 300.000 yıl önce yaşadığı Güney Afrika’daki Rising Star Mağarası’nın yapısıyla da tutarlılık gösteriyor. “Burası oldukça derin bir mağara ve içeriye giden kısımda büyük bir düşüş var, bu nedenle muhtemelen tırmanıyorlardı çünkü içeri girip çıkmanın başka yolu yok gibi görünüyor” diye açıklıyor Syeda.
“Homo naledi parmak ucu kavramalarına benzer eylemleri gerçekten alışkanlık haline getirmiş miydi, ya da bunları dikey kaya yüzeylerini tırmanmak için mi kullanıyordu – bu soruların daha fazla test edilmesi gerekiyor” diye yazıyorlar.
Yine de bu bulgular, tarihöncesi hominin türleri arasında el morfolojisinde büyük bir çeşitlilik olduğunu gösteriyor ve maymun benzeri el yapısından insan eline geçişin basit ve doğrusal bir süreç olmadığını ortaya koyuyor.
“Bu çeşitliliğin, yaklaşık 2 ila 0,3 milyon yıl önce arasında elin hem manipülatif (beceri gerektiren) hem de hareket odaklı kullanımına yönelik birden fazla davranışsal çözümü yansıttığını düşünüyoruz. Bu da, artan beceriye doğru doğrusal bir ilerleyişten ziyade çeşitlilik temelli bir evrimsel seyir olduğunu gösteriyor” diye sonuçlandırıyor araştırmacılar.
Arkeofili















Ağaç şeklinde