
Günümüzün genç kuşağı evliliğe artık geleneksel anlamda bir romantik birliktelik olarak değil, ekonomik koşullara göre şekillenen stratejik bir ortaklık olarak yaklaşıyor. Z kuşağı için aşk, maddi istikrarın gerisinde kalıyor; partner seçiminde duygusal uyumdan çok finansal gelecek belirleyici oluyor. Yüksek yaşam maliyetleri ve sınırlı sosyal hareketlilik gençleri mantık evliliğine yöneltiyor.
İşte araştırmanın detayları...
Günümüz ilişkilerinde duygusal bağlardan çok finansal kriterler belirleyici oluyor.
Özellikle Z kuşağı bireyleri, evliliği giderek daha fazla bir 'birleşme ve satın alma' süreci gibi değerlendiriyor. İlişkileri yalnızca romantik uyuma değil, aynı zamanda ekonomik koşullara göre şekillendiriyorlar.
Jenerasyon araştırmacısı Dr. Eliza Filby’nin açıklamalarına göre, genç kuşak için evlilik yalnızca iki insanın değil, aynı zamanda iki ailenin ve hatta iki finansal yapının birleşimi anlamına geliyor.
“Hayatta ilerleme şansı, artık kişinin eğitiminden ya da gelirinden ziyade aileden gelen ekonomik destekle doğrudan ilişkili."
Aile Desteği Olmadan Bağımsızlık Zor
Filby’nin dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise, “anne-baba bankası” olarak adlandırılan aile desteğinin, özellikle büyük şehirlerdeki konut alımı gibi kritik eşiklerde belirleyici olması. Nitekim 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre, ABD’de aile desteğiyle yapılan konut alımları, ülkenin en büyük yedinci mortgage sağlayıcısı konumuna gelmiş durumda.
“Evden ayrılmak, ekonomik bağımsızlık kazanmak, evlenmek ve çocuk sahibi olmak gibi hayatın temel adımları artık çok daha yüksek maliyetlere sahip. Bu da pek çok gencin bu süreçleri yalnızca ailelerinin desteğiyle gerçekleştirebilmesini mümkün kılıyor.”
Z kuşağı için partner seçimi yalnızca duygusal değil, aynı zamanda stratejik bir karar.
DatingNews.com Genel Yayın Yönetmeni Amber Brooks’a göre gençler artık karşı tarafın kariyer planları, yaşam standardı ve mali geçmişi gibi konuları ilk etapta değerlendirmeye alıyor.
“Günümüzde genç bireyler, bir ilişkinin kendi gelecek planlarını nasıl etkileyebileceğini daha açık biçimde değerlendiriyor. Bu yaklaşım, yüzeysellikten çok stratejiye dayanıyor.”
onedio