Değerli arkadaşlar, dinsizlik din ise, sağlıklı olmak bir hastalıktır, türünden anlamsız ve sadece dilbilim için anlamlı olabilecek bir cümle bana antitez olarak söylenebilir.
Yıllarca ateizme kafa yordum. Defalarca dinden çıkıp tekrar kelime-i şehadet getirip tevbeler ettim. Bir ateistten daha fazla ateizmi tanıdığımı ve yorumlayabildiğimi düşünüyorum.
Bir Aydın Türk lakaplı yazar, Ateizmi Anlamak isimli derlemesinde 212. sayfada (Haziran 2012, birinci baskı, propaganda yayınları) itiraf niteliğinde bir paragraf yazmıştır. Naklediyorum :
"Bir empirist (ve materyalist) olan Hume, herhangi bir ̧seyin varlığının sadece zihinsel muhakeme ile bulunamayacağını ortaya koymuştur. Rasyonalist filozoflar (ki idealisttirler) bu konuda çok daha iyimser olmuşlar ve pek çoğu örneğin Tanrı’nın varlığı için a priori kanıtlar önermeye çalışmışlardır. (Bu tür bir çabanın boşa kürek çekmek olacağı, çünkü sırf zihinde yapılan muhakemelerle Tanrı’nın varlığını kanıtlamaya çalışmanın, kedinin kendi kuyruğunu kovalamasına benzer bir ̧sekilde, başladığı yere dönen ve başlangıçta içerdiği gizli kabulleri dönüp dolaşıp kanıt diye sunan döngüsel bir düşünce biçimi olacağı bugün çok daha net bir biçimde anlaşılmaktadır. Bu tür bir varlık ile ilgili yargıya varabilmek için dıştan gelen veri kullanmak gerekmektedir)." (Alıntı bitti.)
Yani Tanrı hakkında dıştan bir veri gelmeden, Tanrı'nın yokluğu ve varlığı için düşünceler üretmek, Tanrıdan gelip Tanrıya varır, Tanrı'nın yokluğu düşüncesinde ise Tanrı'nın yokluğundan başlayıp Tanrı'nın yokluğuna varır, yani sırf zihinde Tanrı'nın yokluğunun kanıtlanamayacağı anlatılmaktadır.
Dıştan gelen veri olmadan Tanrının varlığını reddetmek ahmakçadır yani.
İşte dıştan veri olmadan doğruluğuna inanılan bir Ateizm kavramı oluşmaktadır. Doğasında inanmamaya olan inanç vardır. Çünkü dıştan gelen veri yoktur. Yani bir yerden gelen Tanrısızlık belgesi olamayacağından, sakat bir düşünce ile dıştan veri olmaksızın Tanrının yokluğuna hükmetmek ve karar vermek, dıştan gelen bir veri olmadan inanılan bir inanış olmaktadır.
Dinsizlik bir inanıştır.
Çeşitli ülkelerin kültür ve örflerine bürünerek seküler bir din yapısına ulaşmaktadır. Yani dinsizlik dindir.
Bunun benim hayatım için olan önemi şuradadır : Dinsizlik dindir, diyorum. Tarafsızlığı bırakıyorum. Herşeye dinim İslam yönünden artık bakıyorum. Elhamdülillah.
Ateist ve laik bakışın bir mesnedi, dayanağı yok, dolayısıyla gereği yok, çünkü bir dış veri olmadan inanılan bir 'gaybi (!) bilgi' özelliği taşımaktadır ki bunun ileri formu şizofrenik hezeyanlara kadar gider.
Anlatabiliyor muyum bilmiyorum,
Herşeye İslami yorumla bakıyorum artık.
Tam anlamıyla müslümanım Elhamdülillah.












Hybrid şeklinde göster
