Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Dersler > Felsefe - Sosyoloji


Bilimin İlerleme Tablosu


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 31 Mart 2024, 23:28   #1
Çevrimdışı
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Ünlem Soru Bilimin İlerleme Tablosu

Bilimin İlerleme Tablosu



Gerçekten de Kuhn kendisinden önceki pek çok bilim filozofunun bilimin sürekli biriken bir bilgi sağladığı varsayımına karşı çıkarken, bilim dallarının değişik aşamalardan geçtiklerini ve bilimsel araştırmanın karakterinin bu evre ya da aşamaların her birinde değiştiğini ileri sürer. O, bilimin tarihsel sürecinde, dört, hatta üç evreyi birbirinden ayırır. Bunlardan birincisi,
  1. Bilim öncesi dönem veya olgunlaşmamış bilim dönemidir. Tüm bilimler için söz konusu olan bir hazırlık dönemine tekabül eden bu dönemde, bilim adamlarının belirginleşmiş bir bakış açısı yoktur ve herhangi bir bilim dalında araştırma yapan bilim adamları çeşitli yollar deneyip çeşitli yöntemler kullanırlar. Zaman geçtikçe, bu alanda çalışan bilim adamlarından birinin geliştirmiş olduğu teori ön plana çıkar; yani doğadaki olguları açıklama gücü oldukça yüksek olan ve söz konusu bilim dalında daha ileri düzeyde araştırmalar yapılmasına izin veren bir bakış açısı, bir yöntem ya da varsayım kendini kanıtlar ve kabul ettirir.
  2. Söz konusu bilim öncesi dönemi, öne çıkan teori ya da paradigmanın herkes tarafından kabulüyle belirlenen organize ve hatta kurumsal faaliyeti temsil eder nitelikteki normal ya da olağan veya olgun bilim dönemi izler. Kuhn işte bu dönemde, bilim adamlarının bilimsel faaliyetlerini bir tür bulmaca çözme faaliyeti olarak tanımlar.
  3. Bilimin tarih içindeki ilerleme sürecinde, olağan bilim döneminin ardından mevcut paradigma tarafından çözülemeyen anomalilerin belirlediği kriz dönemi gelir.
  4. Ve nihayet, eski paradigma tarafından çözülemeyen anomalilerin tamamını çözen yeni bir paradigmanın kabulüyle belirlenen devrim dönemi, bilimsel ilerleme sürecinin dördüncü ve sonuncu dönemini oluşturur. Aslında ona sonuncu dönem demek hatadır çünkü her devrim dönemi bir yeni olağan ya da normal bilim döneminin başlangıcını temsil eder. Başka bir deyişle, her bilim dalında bilim öncesi dönem bir kez yaşandıktan sonra, (2), (3), (4). evreler kendi içlerinde kapalı bir döngü ya da dairesel bir süreç oluşturur.
Kuhn’un bilim resminin özünde, normal veya olağan bilim görüşü ile bilimsel devrim kavrayışı bulunur. Aslında, bunların da gerisine gidildiğinde, onun devrimci bilim anlayışının temel kavramı olarak “paradigma” kavramıyla karşılaşılır. Çünkü Kuhn’a göre, normal ya da olağan bilim, bir “paradigma”nın oluşturulmasını gerektirir. Bir paradigma belirli bir bilim dalının konu edineceği olguları belirleyip karakterize eden bir çerçeve sağlar. Paradigma, aslında bir bilimsel model ya da genel bir teoridir fakat o, yalnızca bir model ya da teori olmayıp aynı zamanda bir model ya da teorinin gelecek araştırmalarda nasıl geliştirileceğini ve uygulanacağını belirleyen bir metodolojidir. Kuhn kusursuz paradigma örneği olarak sıkça Newton fiziğine gönderme yaparken bir paradigmanın, Newton fiziği örneğinde, en az şu dört temel öğeden meydana geldiğini açıklıkla ortaya koyar:
  1. Fail nedensel açıklamalara ve söz gelimi genel ve niteliksel teoriler yerine, niceliksel sonuçlar ve sınanabilir öndeyiler veren teorilere yönelik tercihlere yönelten arka plan değerleri ve kabulleri.
  2. Çarpışarak ve çekim/ itim güçleri uygulayarak birbirleri üzerinde eylemde bulunan maddi parçacıklardan oluşan metafiziksel bir dünya resmiyle devasa bir makine olarak dünya imgesi.
  3. Paradigmanın özünü ya da nüvesini oluşturan temel olarak hareket yasalarıyla yerçekimi yasası.
  4. Temel yasaların sarkaç hareketine, gezegen hareketlerine, hava direnci ve sürtünme hareketine uygulanmasını mümkün kılan standart matematiksel teknikler.
Kuhn’un yorumuna göre, bilim adamları bir paradigmayı benimsedikleri ya da paylaştıkları zaman, bundan böyle hakikatin ölçüsü olacak bir epistemik cemaat ya da bilim adamları topluluğu meydana gelir. Ortada, işte bu cemaat tarafından benimsenen bir paradigma söz konusu olduğu zaman, bilim adamları sadece birtakım doğru önermeler üzerinde uyuşmakla kalmaz, aynı zamanda alanda bilimsel araştırmanın gelecekte nasıl yürüyeceği, çözüm bekleyen hangi problemlerle ne şekilde baş edileceği, bu problemleri çözmenin uygun yöntemlerinin ne olduğu konusunda da tam bir fikir birliği içinde olurlar. Kısacası, paradigma genel ya da total bir bilimsel bakış açısıdır. O, bütünsel bir teori; bir bilim adamları topluluğunu bir araya getiren ve burada bilimsel faaliyeti organize eden kabuller, inançlar, değerler ve nihayet önermeler ve teknikler bütünüdür.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Paradigma esas itibarıyla bir teoriden, çoğunlukla doğanın nasıl işlediğini dile getiren bir şemadan oluşur. Kuhn’a göre, teorinin ya da paradigmanın bilgisini ders kitaplarından öğrenen bilim adamının amacı, teoriyi ne yanlışlamak ne de doğrulamaktır. Bilim adamları topluluğunu meydana getiren bilim adamlarına düşen şey, teoriyi doğaya uydurmak için çalışmaktır. Doğanın nasıl çalıştığı ya da işlediğini genel olarak ortaya koyan teori henüz tamamlanmamış olup teoriyi temele alarak bulmaca çözen bilim adamları, onu bezeyip içini doldurmaya çalışırlar. Aynı bilim adamları, bir yandan da genel kuramın ya da paradigmanın uygulanabilirlik alanını genişletirler. Gerçekten de normal bilim bilinenin alanını genişletme, şişirme sürecidir; o, köklü yenilikler peşinde koşmaz.

Bilim adamları teorinin doğaya uyma başarısı gösteremediği durumlarda, bazen teoriyi onarır ya da yamarlar. Bununla birlikte, bu gibi durumlarda, tek çare onarım değildir. Kuhn, bu dönemde yapılan deneylerin teoriyle uyuşmadığı durumlarda, teorinin değil de teoriyi dünyaya uygulayan ve sınayan kişinin sorumlu tutulduğunu söyler. Burada sergilenen çaba, benimsenen paradigma ya da kuramın doğru olduğu varsayıldığı için, onu çalışır hale getirmek yönünde bir çabadır. Normal bilim döneminde sergilenen bilimsel faaliyeti veya bilim pratiğini, Kuhn’un oldukça muhafazakâr bir faaliyet olarak nitelemesinin nedeni de budur. Çünkü bu olağan bilim döneminde bilim adamları benimsedikleri paradigmayı veya bilimlerinin ilk ilkelerini hiçbir zaman sorgulamazlar; tam tersine, herhangi bir başarısızlıkla karşılaştıklarında, bu başarısızlıktan, paradigma veya teorilerini değil de kendilerini sorumlu tutarlar. Kuhn normal bilim döneminin yıllar, hatta yüzyıllarca sürebileceğini söyler. Fakat bu süreç içinde ortaya birtakım anomaliler, yani bilim adamları ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, paradigmanın teorik yapısı veya kuramsal kabulleriyle bağdaştırılamayan veya çözüme kavuşturulamayan aykırı durumlar çıkabilir. Başka bir deyişle, ilk başta önemli başarılar sergileyen pek çok paradigmanın problem çözme başarısı eninde sonunda yavaşlayıp çözülemeyen problemlerin yığılmaya başladığı bir noktaya gelinir. İyice veya yeni çözülmüş problemler yerine, başarısızlıklar ya da anomaliler baş gösterir. Söz konusu anomalilerin sayısı başlangıçta az olup onlar çoğu zaman göz ardı edilir.

Fakat anomalilerin sayısı arttığı zaman, o bilim dalı Kuhn’un üçüncü aşama olarak nitelediği bunalım dönemine girer. Bu dönemde paradigmanın başarılı olmasını mümkün kılmış olan araştırma kuralları gevşer; paradigmaya duyulan güven sarsılır, bağlılık ortadan kalkarken farklı bakış açıları, yöntem ve tekniklerin denenmesine başlanır. Paradigma bağlayıcı olmaktan çıkarken tam bir kargaşa egemen hale gelir ve bilimsel faaliyet unutulup metafiziksel tartışmalar başlar. Akabinde, bunalımın pekişmesiyle birlikte, bilim adamlarının niteliğinde veya karakterinde de önemli bir değişim söz konusu olur; nitekim, şimdiye kadar sadece bulmaca çözen bilim adamları paradigmanın kendisini bile ıslah etmeyi, hatta değiştirmeyi göze alabilecek kadar yaratıcı düşünmeye başlarlar. Zorunluluk ve çok daha önemlisi yaratıcılık, kökten farklı ilkeler ve modellerle işleyen yeni alternatif paradigmaların ortaya çıkmasına yol açar. Eğer bu tür yeni paradigmalar gelişmeye başlarsa ilgili bilim dalı Kuhn’un devrimci bilim dediği aşamaya girer. Devrim süreci, eski paradigmaya alternatif paradigmaların ortaya çıkışıyla başlar ve alternatif bir paradigma, neredeyse bir kuşaklık bir zaman geçtikten sonra, bilim adamları topluluğunun bütün üyeleri tarafından kabul edildiği zaman tamamlanır. Kuhn “devrim” kavramını, hiç kuşku yok ki bilinçli olarak politik anlamıyla ilişki içinde kullanır. Buna göre, bir devrim eski paradigmayla yeni paradigma taraf*ları arasındaki aleni bir savaş durumunu ortaya koyar. Politik devrimlerde olduğu gibi, bilimsel devrim durumlarında da normal bilim dönemlerinde geçerli olan kurallar artık uygulanamaz. Çünkü bu kurallar, saldırı altında olan paradigmanın kurallarıdır. O, bir paradigmadan diğerine geçişin din değiştirmek kadar zor olduğunu, bir bilim adamının paradigmasını yeni paradigma uğruna terk etmesi gerektiğini gösterecek, mantıksal bakımdan zorlayıcı hiçbir argüman bulunmadığını öne sürer. Ona göre, başarılı olan bir devrimde bilim adamları yeni paradigmayı, çoğu zaman hakikatle ilintisiz bilim dışı neden ya da kaygılarla kabul etmek zorunda kalırlar. Gerçekten de paradigma değişiminde veya devrim zamanında aklın iş başında olmadığını, bir paradigmayı diğerine tercih etmenin son çözümlemede bir hayat tarzının diğerine tercih edilmiş olmasını ifade ettiğini öne süren Kuhn’a göre, buradan çıkartılacak sonuç açıktır: Bilim, sanıldığı kadar nesnel ve rasyonel bir faaliyet değildir.



Bu Gri Şehrin Tüm Yollarını Rengarenk Boyamak İster,
Bazen Kızar Dünyaya ama Sadece Kendini Üzer...
Göremezler, Kalbindeki Elmasa Erişemezler,
Kanatlarını Rüzgara Açmış, Dur Diyemezler...
Onun Bir Düşü Var ki Asla Bilemezler!

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
bilimin, tablosu, İlerleme


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 02:07.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.