
ANTİK FİLOZOFLARIN ARKHE ANLAYIŞLARI
Varlığın temelinde yer alan “ilk madde (arkhe) nedir?” sorusu felsefenin de ilk sorusu sayılabilir. “Arkhe nedir?” sorusuna Antik Çağ filozoflarının verdikleri cevaplar şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Thales için arkhe, “su”dur,
- Anaksimenes “hava”yı ilk neden olarak kabul etmiştir,
- Anaksimandros ilk nedene “apeiron (sınırsız, sonsuz olan)” adını vermiştir,
- Demokritos için varlığın ilk nedeni “atom”dur,
- Herakleitos varlığın “ateş”ten meydana geldiğini savunmuştur,
- Empedokles felsefesinde arkhe, “toprak, hava, su ve ateş” olmak üzere çoklu bir yapıdadır.
Bilinen tarih içinde bu sözcüğü felsefi anlamda kullanan ilk filozof, Thales’tir. Thales her şeyin arkhesini “su” olarak kabul etmiştir. Ona göre su, değişen her şeyde değişmeden varlığını sürdürendir. Evrendeki çokluğun temelindeki birliktir. Suyun soğuduğunda buz, ısındığında ise buhar olması suyun tüm varlıklarda farklı biçimlerde var olduğunu gösterir.
Thales sözcüğü her şeyin “ana maddesi”, “dayandığı ilk”, “çıktığı kaynak” gibi anlamlarda kullanıp doğaya ve doğadaki gelişmeler kendi içlerinde bulunan doğa ötesi açıklamalar gerektirmeyen bir kaynağa geri götürme çabasından söz eder. Böylece bilimsel düşüncenin öncüsü de Thales sayılır.
Anaksimandros’un Arkhe Anlayışı
Anaksimandros’a göre ilk neden nicelik olarak sınırsız, nitelik olarak ise belirsiz olmalıdır. Bu da su gibi fiziksel bir madde olamaz. Arkhe; duyusal olmayan bir varlık, soyut bir ilkedir. Sonsuz olan bu ilk neden apeirondur. Apeiron, bütün varlıkların temelidir. Apeirondan ilk olarak birbirine karşıt olan sıcak ve soğuk ortaya çıkmıştır. Bütün varlıklar da bu iki durumun oluşturduğu zıtlıklardan oluşur.
Anaksimenes’in Arkhe Anlayışı
Anaksimenes, Anaksimandros ve Thales gibi arkhe problemiyle ilgilenmiştir. Arkhe, Anaksimenes’te havadır. Hava, Thales’te olduğu gibi somut ancak Anaksimandros’ta olduğu şekliyle sonsuzluk niteliğindedir. O, “Hava olan ruh, nasıl bedeni ayakta tutuyorsa dünyayı ve evreni de ayakta tutan havadır.” demektedir. Hava, yoğunlaşma ve seyrekleşmesiyle diğer varlıkların oluşmasını sağlar.
Empedokles’in Arkhe Anlayışı
Empedokles’te arkhe, dört ana maddeden oluşur: su, toprak, hava ve ateş. Kendinden başka bir şeye indirgenemeyen ve hareketsiz olan bu ana maddeleri hareket ettiren dış bir gücün olması gerektiğini söyler. Bu güç, sevgi ve nefrettir. Tözler değişmez ancak farklı oranlarda bir araya gelerek farklı varlıkların oluşumunu gerçekleştirir. Sevgi birleştirici, nefret ise ayırıcı ilkedir.
Demokritos’un Arkhe Anlayışı
Demokritos’a göre arkhe, maddenin en küçük yapı taşına kadar bölünüp artık bölünemeyecek hâle gelindiğinde elde kalan son parçadır. O, bu parçaya atom demektedir. Atomlar sonsuz, değişmeyen, boşluksuz ve yer kaplayan özelliktedir. Boşlukta hareket eden atomlar, basınçları sonucu sınırsız şekiller hâlinde birleşerek varlıkları oluşturur. Atomların bir araya gelmesi doğum, birbirinden ayrışması ise ölümdür.