
Omurgalı hayvanlardan Memeliler sınıfının Eteneliler alt sınıfının bir takımıdır. Çok derinlere dalabilen balina açık denizlerde yaşar. Kara etçiliğinden deniz memelisine dönüştüğü çağlardan bugüne kıllarını tüm olarak, üyelerini ise en küçük kemik artığına kadar yitirdi. Ön üyeleri yüzgeç biçimini, kuyruğu dev bir kürek biçimini aldı. Gövdesi giderek torpido biçimine dönüştü. İskeletleri sağlamlığını yitirdi. Kaburgalarının birçoğu göğüs kemiğiyle birleşti. Bu nedenle ciğerler çok genişledi, köprücük kemiği kayboldu. Kolunun üst ve alt kesimiyle eller yalnızca omuz ekleminde hareket eden tek bir yüzgeç biçimine dönüştü. Bazı balinalarda bir de sırt yüzgeci ortaya çıktı. Bu yönleriyle de balığa benzerler.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Atardamarın omuriliğin içinde gizlenmiş olması nedeniyle güçlü busu basıncından kan beyine iletilemez. Deri yağla kaplıdır. Yağ tabakasının kalınlığı yaklaşık 35 cm’dir. Bu yağ tabakası organizmaya gerekli 36°C’lik vücut sıcaklığım sağlar ve güçlü su basıncına karşı siper görevini yapar. Soluk borusu gırtlağa açılmayıp, tersine burun boşluğunun arka bölümüne doğru baca biçiminde uzanır. Böylece balinalar burunlarıyla soluk alamazlar ve güvenli bir biçimde soluk borusuna bir damla su bile kaçmaksızın suyun altında ağızlarını açabilirler. Burun delikleri amaca uygun olarak başın ucundadır. Kapanmış uzun delikler biçiminde daralarak dişli balinada tek bir soluk deliği olarak birleşir. Ayrıca burun boşlukları, balina soluk alıp verdiğinde tepe biçimindeki başı su yüzüne çıkarmaya gerek kalmayacak biçimde yükselir. Kulak kepçeleri hemen hemen yok olmuştur. Çok küçük olan kulak deliklerini, kulakların yok olmasından sonra geride kalan su geçirmez kapaklar kapar. Yine de kulak tümüyle işlevini yapar. Balina sağır ve dilsiz değildir.
Olağanüstü küçüklükte olan gözleri, ağız kenarlarına kadar kaymış olup doğrudan kulakların önünde durur. Göz mercekleri su basıncına karşı durabilmesi için koni biçimini almış olup göz kasları çok fazla kalınlaşmıştır. Saydam tabakanın ince bölümü su basıncının ölçülmesinde önemli rol oynar, çok fazla derinlerde algıları beyine iletir. Dişler de önemli değişikliklere uğramıştır. Bazı etçil türdeki dişli balinalarda dişler bir dişten en az üç diş oluşacak biçiminde 100, 150, 200 ve 250 dişle donanmıştır. Buna karşın deniz gergedanında dişler üst çenede yalnızca köşelerde iki diş kalacak kadar azalmıştır. Çok uzun savunma dişleri haline gelen bu dişlerden biri de daha sonra daha düzgün bir biçim almışsa da dev dişsiz balinalarda embriyoda oluşan dişlerin yerini nasırlaşmış damaklar alır.
Uzunlukları 40 cm ile 4 m arasında değişen bu damaklar yalnızca beslenme süzgeci olarak görev yaparlar. Çünkü dişsiz balinalar kibrit çöpünden büyük olmayan deniz hayvanlarıyla beslenirler. Tüm gövdesinin üçte birini kaplayan dev ağızlarıyla küçük hayvanları suyla birlikte yutarak dilleriyle damaklara doğru iterler. Sonra aldıkları suyu diş saçaklarındaki süzgeçten dışarıya püskürtürler. Suyla birlikte gelmiş olan küçük hayvanlar püsküllerde asılı kalır ve dil aracılığıyla gırtlağa itilir.