
Hitit Uygarlığı (M.Ö.1700 – M.Ö.700)
Anadolu uygarlıklarının ilkini Hititler oluşturmaktadır. Başkentleri Hattuşaş (Boğazköy-Çorum).
Anadolu’nun ilk büyük devletini kuran Hititler, kendilerinden önceki kültürle, Mezopotamya ve Mısır kültürünü kaynaştırarak Anadolu kültürünün temelini atmışlardır.
Anadolu uygarlıkları içinde en köklü uygarlığı olmuştur. Devlet ilk önce feodal bir sistemle yönetilirken kralların güçlenmesi ile merkeziyetçi bir yönetim anlayışı benimsenmiştir.
Devletin başındaki kral hem başkomutanlık, hem başrahiptik, hem de başyargıçlık görevlerini üstlenmiştir. “Pankuş” denilen danışma meclisi, kralın yetkilerini sınırlamıştır. Kraliçe Tavananna da yönetimde etkili olmuştur.Feodalite yönetim biçimini ilk kullanan devlet Hititlerdir.
Hitit Devleti M.Ö. XII. yüzyılda Ege göçleri sonunda dağılmış ve M.Ö. VII. yüzyılda önce Asurluların daha sonra Perslerin egemenliğine girmiştir.
Hititlerde halk sosyal tabakalara ayrılmıştır. Toplum; Soylular, Rahipler, Halk (asker, tüccar, köylü vb.), Köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştır. Aile, mülkiyet, ticaret alanlarında hukuk kuralları yapmışlardır. Daha yumuşak olan Hitit yasaları, fidye esasına dayanırdı. Ölüm cezası da görülürdü.
Ekonomik hayatın temeli tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Dokumacılık ve madencilik de gelişmişti.Dünyada ilk defa Medeni Kanun Hititlerde kullanılmıştır.
Anadolu Uygarlıkları ve Mezopotamya Uygarlıkları ‘nın pek çoğunda olduğu gibi Hititlerde çok tanrılı dinler görülmüştür. Mezopotamya’da olduğu gibi tanrılarını insan şeklinde düşünmüşlerdir. Aynı zamanda kral öldükten sonra tanrı kabul edilmiştir. Her şehrin bir tanrısı olduğundan ülkelerine “Bin Tanrı İli” adı verilmiştir.
Hititler, tanrılarına hesap vermek amacıyla krallarının yaptıklarını anlatan “Anal” diye anılan yıllıklar yazmışlardır. Anallar dünyada tarih yazıcılığını başlatan ilk örneklerdir.