
Ayaklanmanın sebebi, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın açtığı zevk ve sefahat devrinden memnun olmayan, bu yapılanları israf olarak gören ve büyük bir ekonomik sıkıntı çeken bir kitle olmuştur. Nadir Şah'ın saldırısıyla yeniden başlayan İran savaşından olumsuz haberler gelmesi üzerine halk harekete geçmiş, camilerde ve diğer yerlerde propaganda yaparak ayaklanmanın zeminini oluşturmaya başlamıştı. Uzun zamandır maaşlarını alamayan Yeniçerilerin içerisinde de huzursuzluk belirmişti.
forumadasi.com
Zamanın tarihini yazan Mehmed Raşid Efendi ve İsmail Asım Efendi, tepkilerin ve öfkelerin korkunç bir ayaklanmaya dönüşmesinde, halkın ekonomik sıkıntısına ve yüksek enflasyona rağmen geceli gündüzlü ziyafetlerin, Çırağan eğlencelerinin, sefere çıkmak istemeyen padişahla sadrazamının Davutpaşa Sarayı bahçelerine gidip bülbül dinlemelerinin başrolü olduğunu yazarlar. Tarihçi Şem'danî-zâde ise daha pratik bir anlatım ile ayaklanmaya neden olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'yı "mirasyedi meşreb, gece gündüz zevk u sürûr icad idüb halkı aldadacak şey lâzımdır deyû bayramlarda meydanlarda dolaplar, beşikler, atlıkarıncalar, salıncaklar kurdurub erkeklerle kadınları karışık salıncağa bindiren, salıncağa binub inerken hubbaz yiğidlere kadınları kucaklatdıran, hoş-seda ile şarkılar söylettiren" kişi olarak tarif eder. Topluluk tepkilerini halk ayaklanmasına döndürmeyi başaranlar, gerçekte Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın siyasi karşıtlarıydı.
Bu isyanın arkasında ilk kez imparatorlukta seküler yeniliklerin yapılmasının da katkısı olduğundan isyan süresince isyankarlar hep şeriattan söz etmişlerdir. Ayaklanmanın yöneticilerin aşırı tüketiminden kaynaklandığına dair iddialar da Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ve diğer yöneticilerin muhallefat (ölenin bıraktığı mallar) kayıtlarının karşılaştırılmasıyla tutarsızdır. Bu dönem yöneticilerinin tüketim alışkanlıkları ve günlük yaşam harcamaları önceki dönemdekilerden pek farklı değildir. Bu arada, III. Ahmed'den önceki padişahların büyük kısmının Edirne'de ikamet etmiş olmaları ve bu süre içinde İstanbul'un bakımsız kalması ve III. Ahmed'in İstanbul'a yerleşmesi sonrası yapılan - belki biraz gösterişli ama çoğunluğu gerekli (?)- birçok yatırımın da dışarıdan aşırı harcamalar olarak değerlendirilebileceği unutulmamalıdır. Son olarak, her ne kadar Patrona Halil'in yönetici olarak belirgin özellikleri olsa da o dönem yönetim yapısı içinde, devlet içinde belli desteği olmadan bu tür bir isyan ve yönetim değişikliğinin yapılmasının neredeyse olanaksız olduğu da düşünülmelidir. Nitekim bu isyan sırasında Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın 1718-1730 seneleri arasındaki uzun süreli sadaret döneminde (Nevşehirli Damat İbrahim paşa öncesi, III. Ahmed 1703-1718 arası 15 senede 13 sadrazam değiştirmiştir) oluşturduğu kadrolara yönelik Kaymak Mustafa Paşa gibi umeranın ve seküler uygulamalara yönelik İspirzade Ahmet Efendi, Zülali Hasan Efendi gibi ulemanın ve yeniçerilerin isyancı yandaşlığı belirgindir.













Normal
