, 01:44
|
#198
|
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Toyluk zamanlarımda çalıştığım iş yerinden 2011 temmuzdu tarihi net hatırlıyorum, ramazan başlamadan kısa süre önce ayrılırken, hakaretlere uğramıştım. İçlerindeki patronlardan daha doğrusu kız kardeşlerden bir tanesi vefat etmiş, cenazesi bugünmüş. Bir süre işten ayrıldıktan sonra kabuslarla uyandım. Zamanla geçti. Hayatta sorumluluklar artınca ve sorunlu çok insanla karşılaşınca, beterin beteriyle karşılaşınca, onlarla yaşananlar hafif kaldı içimde.
Onlara hiçbir zaman beddua etmedim, son paramı alamadığım halde etmedim ama bu akşam vefat edeni duyunca hakkımı helal ettim. Çünkü o en büyükleriydi ve her şeye koşturan oydu. Kardeşlerinin bir dalı kırıldı bundan eminim. Ablaları olmadan eksik kalacaklarını biliyorum.
Neden bilmiyorum, üzüldüm. Ben yine aynı ben, buna da duygusallaşmazsın di mi? O zaman ki anıları, onlarla iyi geçen anıları düşününce işte... Allah rahmet eylesin diyorum.
Duygusalım belki ama öyle fırtınalar gördüm ki güçlendim. Hayatım boyunca çok sınavlardan geçtim, bu dik, onurlu duruşum ve kimseye muhtaç olmadan ayaklarımın üstüne sapasağlam basışım hep geçtiğim sınavların beni güçlendirmesinin eseri.
Çünkü her zaman yaşadığım her şeyden ders çıkardım ve kimseye minnet etmedim, boyunda eğmedim ve her işimi kendim hallettim hep. Medet umunca, beklentiye girince yarı yolda kalacağını bilmenin gücüyle hep tek yürüdüm bu hayatın yollarını.
Benim için tabi hayat 2011 de başlamamıştı ama o zaman hayattaki duruşum şekillenmeye başlamıştı.
2011 de işten ayrılırken, o aylarda üst üste hastalanıp, grip olup defalarca antibiyotikler tüketmiştim ve bağışıklığım baya düşmüştü. Her doktora gittiğimde patronlar paranoyakça bana inanmıyor, her ince detayını soruyorlardı, ne gerek varmışçasına. En son işten ayrılmaya karar verdim. Dinlenirsem toparlarım diye düşündüm. Zaten ailemde çıkmamı istiyordu. Hastayım o yüzden ayrılıcam dediğim de, "Kanser misin" diyip tek hastalığın kanser olabileceğini, ölüm döşeğine gelmeden işten ayrılınmazmış gibi hakaretlere uğramıştım.
Hayat bumerang gibi, ne atıyorsan, dönüp dolaşıp sana geliyor. Kadın gripten ölmüş duyduğuma göre. Hafife aldıkları o gripten... Hikaye bu kadar. Hayat işte...
Hiçbir hastalık hafife alınmaz. Bugün parmağımıza batan küçük bir iğneden enfeksiyon kapıp ölebiliriz de... Bu yüzden hiçbir zaman kimsenin hastalığını ne hafife alır, ne de küçümserim.
Rabbim herkese sağlık, sıhhat ve şifa versin...
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|
|
|
|