Arkasında bulunan sınır duvarından 0,94 metre uzaklıkta bulunan cenaze anıtı, anıtın sınırlandırılmış bir muhafaza içinde olduğunu düşündürüyor. C: Joaquin Alfonso Arkeologlara göre, bu mezar Pompeii’de Ceres kültüyle bağlantılı olarak tanımlanan ilk mezar olma özelliğini taşıyor ve içinde külleri olan kadının toplumsal ve siyasal açıdan yüksek bir konumda olduğu düşünülüyor.79 yılında şehrin yok olmasına kadar Pompeii’nin üst sınıflarına hizmet etmiş Porta Sarno mezarlık kompleksinde bulunan bu mezarda, genç bir gelin ve damadı tasvir eden gösterişli bir rölyef yer alıyor.
Yeni bir çalışmanın yazarları, “Bu heykeller ve mezarın geri kalanı son derece pahalıya mal olmuş olmalı; yalnızca zengin ve nüfuzlu kadınların ve erkeklerin erişebileceği türden” diye yazıyor.
Kabartmada tasvir edilen kadın, elinde bir aspergillum tutuyor. C: Alfio Giannotti Bu nedenle, çalışmanın yazarları gelini çevreleyen sembollerin, onun Ceres rahibesi olduğunu gösterebileceğini öne sürüyor. Ne yazık ki rölyefe eşlik eden hiçbir yazıt bulunamadığından, bu kadının ya da eşinin kimliği kesin olarak tespit edilemiyor.“Rahibe olmak, bir kadının ulaşabileceği en yüksek toplumsal mertebeydi. Rahibeler kamusal alanda önemli bir role sahipti. Diğer kadınlardan çok daha farklı, erkek rahiplere oldukça benzer bir güç konumuna sahiplerdi.”
Bu durumda, bu keşif Pompeii’nin kıyamet öncesi dönemine ait sosyal, dini ve siyasal yapısı hakkındaki bilgilerimize önemli katkı sağlıyor. Bu da, antik şehirde Ceres kültünün uygulandığını ve elit kadınların rahibe olarak hizmet edebildiklerini gösteriyor.
Arkeofili


1Beğeniler












Hybrid şeklinde göster
