Zeki İnsanlar Gerçekten Daha mı Zor Aşık Oluyor?

Siz de zeki insanların aşk hayatında neden zorlandığını merak ediyor musunuz? Belki çevrenizde çok zeki ama bir türlü doğru kişiyi bulamayan biri vardır. Hatta belki de siz öylesiniz! Bu durumun sebepleri sadece “fazla seçici” olmakla açıklanmıyor. Gelin şimdi bu konunun arka planına birlikte bakalım.

Yüksek IQ'ya sahip insanlar, çocukluktan itibaren dünyayı farklı algılayıp yorumladıkları için çoğu zaman çevreleriyle uyumsuz hissederler.

Bu durum, yetişkinlikte de devam eder ve aşk hayatında büyük bir engel haline gelir. Zihinsel, duygusal ve hatta spiritüel anlamda kendilerine denk birini bulmak için çabalarken, sık sık hayal kırıklıkları yaşarlar. En büyük sorunlardan biri, ilişkilerde kendilerini tam olarak ifade edememek ve yanlış anlaşılmaktır.

Ayrıca sürekli zihinsel bir tatmin arayışı içinde oldukları için sıkılmaları ve sabırsız davranmaları çok yaygın bir durumdur. Birçok kişi, bu derin ve karmaşık yapıyı anlayamayınca zeki bireyler kendilerini yalnız hissetmeye başlar.

Yüksek zekaya sahip birçok kişi, okul yıllarında farklı oldukları için dışlanma ya da yanlış anlaşılma gibi deneyimler yaşamıştır.

Bu tür travmalar, özgüvenlerini sarsarak ileri yaşlarda ilişkilerde “kaçma-kovalama” gibi sağlıksız döngülere sebep olabilir. Ayrıca zihinleri sürekli aktif olduğu için, her ilişkide her detayı analiz etme eğilimleri vardır ve bu durum, karşı taraf için yorucu olabilir.

Fiziksel hassasiyetleri de cabası; bazen bir ses ya da küçük bir temas bile onları rahatsız edebilir. Tüm bunlar birleşince, partnerlerinin onları fazla hassas ya da abartılı bulması kaçınılmaz hale gelir.

Günümüz hızlı ve yüzeysel ilerleyen flört dünyası, zeki bireyler için adeta bir kabus haline gelebiliyor.

Derin bağlar kurmak isteyen bu kişiler, sürekli oyunlarla ve yüzeysel sohbetlerle karşılaşınca hayal kırıklığı yaşıyorlar. Üstelik çok keskin gözlemleri sayesinde en küçük bir tutarsızlığı hemen fark edebiliyorlar, bu da karşı tarafı “hep sorgulanıyormuş” gibi hissettirebiliyor.

Ayrıca çocuklukta aile içinde fazla sorumluluk almış zeki bireyler, ilişkilerde de genelde fazla yük üstleniyor ve bu dengesizlik zamanla içsel bir huzursuzluk yaratıyor. Oysa aradıkları şey; dengeli, destekleyici ve gerçek bir bağ kurabilecekleri bir ilişki modeli.

Aslında yüksek IQ'ya sahip kişiler için en önemli adım, zihinlerini küçültmeye çalışmadan doğru partneri bulmaya odaklanmaları.

Yani entelektüel yanlarını gizlemek yerine, bu özelliklerini anlayan ve hatta takdir eden biriyle olmak en sağlıklısı. Elbette her sohbetin felsefe yapar gibi derin olması gerekmiyor; zaman zaman hafif ve eğlenceli anlar yaratmak da çok kıymetli. Ayrıca duygusal zekayı geliştirmek ve farklı bakış açılarını kabul edebilmek, ilişkilerde büyük fark yaratıyor.

En önemlisi de kendi farklılıklarını bir “kusur” gibi görmekten vazgeçip, bu özellikleriyle barışık bir şekilde yol almak. Çünkü gerçek aşk, tüm farklılıklara rağmen iki kişinin birbirini olduğu gibi kabul etmesinden geçiyor, değil mi?

[Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ]