
Kabotaj kanunu, bir devletin bağımsızlığı açısından en önemli unsurlardandır. Osmanlı Devleti’nin yabancılara tanıdığı ayrıcalıklardan yani kapitülasyonlardan biri de deniz ticaretini ve deniz taşımacılığını yabancılara bırakmış olmasıydı. Osmanlı Devleti şirketlerine ait gemicilik faaliyetleri ancak son derece sınırlı bir biçimde gerçekleşmekteydi.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Mondros Ateşkes Antlaşması’nda ve Sevr Antlaşması’nda da Osmanlı Devleti’nin denizcilik faaliyetlerinin tamamen bitirilmesine yönelik maddeler yer alıyordu. Böylelikle işgalciler; deniz ticareti, deniz taşımacılığı ve askeri faaliyetlere tamamen son vererek Türkiye topraklarına egemen olacak ve Türkiye’yi bir sömürge devlete dönüştürebileceklerdi. Elbette ki bu durum aynı zamanda yenen ülkelerin yenilen ülkeler üzerinde kaçınılmaz bir biçimde egemenlik kurma isteği ile de ilişkiliydi.
Kurtuluş Savaşı sonucunda imzalanan Lozan Barış Antlaşması ise her alanda olduğu gibi kendi kara sularımız ve diğer su kaynaklarımız üzerindeki bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün temeli ve güvencesidir. Lozan barış görüşmelerine ara verildiği dönemde, 17 Şubat 1923 ve 4 Mart 1923 tarihleri arasında düzenlenen İzmir İktisat Kongresi’nde de bağımsızlık ve ekonomik kalkınma için kabotaj hakkının önemi vurgulanır ve bu hak kongre sonucunda kabul edilen maddeler arasında yer alır. Her ne kadar barış görüşmeleri sırasında yabancı devletler tarafından Türkiye’nin kabotaj hakkı engellenmeye çalışılmış olsa da Lozan Barış Antlaşması ile kabotaj hakkı kazanılmıştır.
Kabotaj Kanunu ile yabancı devletlere ve yabancı devletlerin gemilerine yalnızca Türkiye’nin limanlarından diğer ülkelerin limanlarına deniz ticareti ve deniz taşımacılığı yapma hakkı tanınır. Ayrıca deniz taşıtlarında çalışılan kaptan, tayfa, dalgıç gibi mesleklerde yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının çalışmalarına izin verilir.















Ağaç şeklinde