
Kader: Allah’ın evrende olacak olan her şeyi belli bir ölçü, düzen ve uyum içerisinde önceden yazmasına (planlama ve programlama) kader denir.
Kaza: Zamanı geldiğinde Allah tarafından önceden planlanan bu olayların gerçekleşmesine kaza denir
Kader ve kazaya iman etmek inanç esasları arasında yer alan önemli bir konudur. Yüce Allah’ın her şeyi ezeli ilminde bilmesi ve her şeyin o bilgi dahilinde ortaya çıkması tartışılamaz. Allah’ın olacakları ezeli ilminde bilip takdir etmesi, kulun kendi iradesiyle işleyeceği sevap ya da günahlardır. Allah, kulunun bir günahı işleyeceğini bildiği için ezeli ilmine kaydetmiştir.
Örneğin; yağmurun nasıl yağacağı ile ilgili yasaların Allah tarafından konması kadere , zamanı ve şartları oluşunca yağmurun yağması da kazaya örnektir.
Çevremize baktığımızda kainatın yerli yerinde muntazam bir şekilde olduğunu görürüz.
Çünkü, Allah (c.c.) kainatta bulunan her şeyi belli bir plan, uyum ve ölçüye göre yaratmıştır. Bu yaratılış, evrendeki varlıkların uyumlu bir düzende hareket etmelerini sağlar. Bu yaratılışta hiçbir düzensizlik ve dengesizlik görülmez. Dengeyi bozan insanlardır. Allah, insana evrendeki bu düzene bakmasını ve üzerinde düşünüp ibret almasını ister.
“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler. ” (Ali İmran suresi, 191. ayet)















Ağaç şeklinde