
Arefe Günü, Müslümanlar için çok kutsal ve erdemli bir gün olarak bilinir. Hz. Peygamber Efendimizin (sav), ömrünün sonlarına doğru birlikte Hac yaptığı birçok Müslümana Arafe Dağı’nda veda hutbesi verdiği gündür. Hazreti Peygamber, Arafe ovasında dururken, kendisine Kuran’ın 5:3 ayeti (Maide Suresi 3. Ayet) nazil olmuştur.
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Maide Suresi 3. Ayet)
(Bu ayet, Cuma günü Arefe günü, Veda Haccı’nda, hicretin onuncu yılında ikindi namazından sonra nazil olmuştur.)
Arafat’ın anlamı ‘bilmek’tir. İslam’da Hz. Adem ve Hz. Havva’nın cennetten çıkarılıp ayrıldıklarında Dünya’ya yerleştirildiğine ve her ikisinin de Arafa ovalarında buluştuklarına inanılır.