Yanıt: SiyahSancaktaR Ve HayaT
Can a ıraksak, canan nerde?
ne garib;
buralarda terk edilen ile terk eden bir.
ya "bir olan"a vefa ne alemde!
-ı-
buralarda, bir "terkedilmişlik" seziliyor.
bir terk eden ; vefayı katleden ,
bir de terk edilen; mazlum, mahsun, vefası katledilen.
buralarda bir hüzün seziliyor şimdilerde ;
bir yorgunluk , umutsuzluk, çaresizlik.
mavisini yitirmiş yaşamak ; sema gri,
toprak , yağmura hasret , yağmur özü olan suyun arayışında
su, özü olduğu insandan şikayetçi ;
özü su olan, suyun katili şimdilerde..
buralarda bir "terkedilmişlik"seziliyor!
-ıı-
buralarda bir "sevgisizlik" seziliyor
hakiki aşıklardan söz edilmez olmuş;
karın doyurmak için yazılan sevgi sözleriyle
doymaya çalışıyor, sevgiye aç yürekler.
yok yok! yürekler tanımamışlar,
mutlak sevdayı yüreklerine azık eyleyip yemeden doyanları,
halden anlayıp, hal diliyle her şeyi anlatanlar, tanıtılmamış buralarda
"rıfk" hiç kimsenin sıfatı olmamış ;
"güzel" hiç karşılığını bulmamış ; yetim kalmış
buralarda hiç kimse "kardeş" olmayı teklif etmemiş
annesinin evladından başkasına,
buralarda bir "sevgisizlik"seziliyor!
-ııı-
buralarda bir vazgeçmişlik seziliyor;
her niyazın hemen bekleniyor karşılığı , niyazda ısrarcı olmanın,
acziyeti derin yaşamanın gerekliliği tartışılır olmuş.
şartlar değiştiği vakit , sevginin rotası değişivermiş ,
bir menzil seçmez olmuş artık insanlar
ahsen, hatrına fedakarlık yapılan değilmiş ;
güzeller hatrına yaşanır olmuş alem;
güzellerin hatrına söz eylenir; saz çalınır olmuş
buralarda birden vazgeçmişlik seziliyor!
-ıv-
buralarda bir "şükürsüzlük" seziliyor;
insanlar, teşekkür etmez olmuşlar birbirlerine;
herkes başarıyı , kendinden bilir olmuş
bundandır ki nimet, fark edilmez olmuş;
nimeti sahiplenmiş olanlar , şakir kelimesini sahiplenmemişler,
şakir halktan ırak düşmüş, kuytu köşeleri mekan bilmiş!
nimetin sahibini fikredene de, sual soran kalmamış;
fikreden, yüreğinde yaşar olmuş marifet makamını,
marifete iltifat eden kalmamış!
-v-
buralarda bir kararsızlık seziliyor
zihinler , med-cezirler yaşar her eyyam-ı biyzde
yürekler hep öteleri özler ;
ama ayaklarının bağlandığı kürenin, kurşundan olduğunu unutur olmuş
yürekler , özgürleşmeyi diler;
ama kendi dünyasının sınırlarını , birilerinin çizmesini bekler.
birin müjdelediği inşirahı dilerken diller,
birilerinin hatrına yaşanır hayatlar.
buralarda bir kara(rsız)lık seziliyor..
-vı-
buralarda bir terkedilmişlik !seziliyor;
terk edenler , yeni terklere hazırlanırken
terk edilenler, acıyı boğazlarındaki düğümlerde hıfzederler;
hesapta şahidlik etsin diye
terk edilenler ,rahatça ağlayamaz buralarda
çünkü "sebepsiz ağlanmaz (!)"
.
buralarda özü terk ediş seziliyor;
oysa özüyle dost olanlar, hiç yüreklerini terk etmemişti;
çünkü özle dost olmak, yüreği "amir"eylemeyi gerektiriyordu,
özle dost olmak, yürekle söz birliğine varmayı gerektiriyordu.
-vıı-
buralar çok garip; buralar, insana ırak!
cana ırak!
canana ırak!
buralarda "yolcu" olmak gerek!
ve artık demir almak gerek!
..
mola bitti; ama "can" sıkıldı!
|