
Suffe’nin sözlük anlamı gölgeliktir. Mescidi Nebevi’nin giriş kısmında bulunur ve yapılış amacı Medine’de evleri ve kalacak yerleri olmayan sahabilere barınacak bir yer vermektir. Burada kalan topluluğa “ashâbü’s-Suffe / ashâb-ı Suffe” ya da “ehlü’s-Suffe / ehl-i Suffe” adları verilmiştir ve bu topluluğun çoğunluğunu muhacirler oluşturmaktadır. Hz. Muhammed Medine’ye hicret sonrasında Mescidi Nebevi’yi inşaa ettirirken ailesine ait odalar yaptırmak dışında mescidin güney bölümündeki giriş kısmına kimsesiz fakir sahabiler barınabilsin diye gölgelik yaptırmıştır. Ancak daha sonrasında Kabe’nin kıble olmasından dolayı bu gölgelik mescidin kuzeyine alınmıştır.
Mekke muhacirleri gibi aynı zamanda daha sonradan İslamiyet’i kabul etmiş olan ve Medine’ye hicret eden yoksul bekar ve yakını olmayan sahabiler de burada kalmaya başlamıştı. Bunun haricinde ensardan ve Abdullah b. Ömer gibi evi olmasına rağmen muhacirlerden bazılarının Suffe haline imrendiğinden sahabilerle birlikte kaldıkları ve onlardan sayıldıkları görülmüştür. Medine’ye konuk gelmiş olan heyetler de genelde suffe’de ağırlanmaktaydı. Ashâb-ı Suffe’deki güç sahibi olanlar, gündüzleri mescide su taşıyarak ve dağdan getirdikleri odunları satarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlardı, geceleri de Kur’an tilâveti ve ilimle meşgul olurlardı bu da İslamiyet’in bilime önem verdiğini gösterirdi aynı zamanda.













Hybrid şeklinde göster
