
Tam 60 milyon yıllık bir geçmişe sahip olan Kapadokya, doğa ve tarihi bir arada barındıran bir coğrafya. Özellikle Peribacaları, yüzyıllar içerisinde coğrafi koşulların etkisiyle oluşmuş ve daha sonra bu özel yapıların içerisine insanlar tarafından kiliseler, manastırlar, evler yapılmış. Avanos, Göreme, Ortahisar Kalesi, Ihlara Vadisi, Selimiye Köyü, Uçhisar Kalesi gibi tarihten günümüze taşınan yapılar öncelikli görülmesi gereken noktalar arasında yer alıyor.
Bunun yanı sıra, UNESCO Dünya Doğal ve Kültürel Miras Listesi’ne kayıtlı olan Göreme Doğal ve Tarihi Milli Parkı da masalsı güzelliği ve kültürel çeşitliliği ile görülmeye değer. Kapadokya, özellikle sonbahar tatili için ideal bir destinasyon. Bölgede yapılan dağ bisikleti, trekking, atlı safari gibi birçok alternatif spor için bu mevsim bulunmaz bir nimet. Ama yöreye tutkun olanlar, Kapadokya’ya gelenlerin yapmadan dönmemesi gerekenlerden birinin de balon turu olduğunu sıklıkla vurguluyor.
Balon turu, biraz maliyetli ve gün doğumuyla birlikte başlıyor. Havalanan balonlardan bu tarihi izlerle dolu bölgeyi izlemek ise paha biçilemez bir deneyim. Kapadokya’da yeme-içme de yöreye özgü. Özel üzümlerden üretilen şaraplar ve bölgenin meşhuru testi kebabı, tatilcilerin kalbini Kapadokya’da bırakmasına neden oluyor. Neyse ki şaraplardan dönüş yolunda alma imkanı bulunuyor.