25. Haftanın Konuğu Regex

Regex aslında doğrudan İngilizce bir sözcük değil, iki sözcüğün kısaltmasının birleşimi. Şimdi sen yine salağa anlatır gibi anlatma diyeceksin de senin bildiğini biliyorum; ben bilmeyenlere yönelik de açıklıyorum. Reg(ular)ex(pression). Regular expression; regılır ekspıreşşın diye okunuyor. Dolayısıyla Regex bir kısaltma olduğundan tek tek MFÖ gibi, HSBC gibi harf harf bile açsalar kızmam. Ar i ci i eks bile diyebilirler yani. Ben gerçek adımı -sen de dahil!- yanlış telaffuz ettiklerinde fitil oluyorum.

Çay severim, çay bardağındaysa tek şekerli. Kupa veya büyük bardak ise iki şekerli olabilir. Ama çok şekerli olunca şerbet gibi oluyor, şekersiz de tatsız tuzsuz geliyor. Çay, kahve konusunda "çaycıyım" ya da "kahveciyim" diyebileceğim kadar birine edebiyat yapabilecek, şiirler yazıp şarkılar söyleyebilecek kadar tiryaki değilim. Daha ziyade sabahları kahvaltı etmeden çıkmayacaksam kesin içerim, işyerinde zaten sınırsız içebiliyorum. Öğleden sonraları da diğer iş arkadaşlarımla 15:30 gibi -bu yaz sıcağında pek yapasımız gelmiyor ama normal zamanlarda hiç sekmez- toplanıp, bir 15-20 dakika ara verip filtre kahve içme ritüelimiz vardır. Bak onu şekersiz içiyorum. Raconunda filtre kahvenin şeker kullanılmaz diye alıştırdılar; damağım da alıştı artık. Son olarak Türk kahvesini de orta severim. Ama olmasalar da yokluklarını aramam, soğuk içecekleri daha çok seviyorum. Kışın bile.